Tevessül Nedir? Tevessül Nasıl Edilir?
Hakkʼa giden yollar, mahlûkâtın nefesleri adedince çoktur. Mühim olan, Cenâb-ı Hakʼtan gelen ve bizi Hakkʼa yaklaştıracak olan vesîlelerin farkına varıp onlardan lâyıkıyla istifâde edebilecek bir gönle sahip olmaktır. Kulun gönlü hak ve hakîkate teşne ise, kendisini Allâhʼa yaklaştıracak olan vesîleleri görmeyi Rabbimiz ona nasîb eder.
Peygamberler ve onların bildirdikleri dışında hiç kimsenin son nefeste îmanla gidebilme teminâtı yoktur. Müʼmin, bu endişe sebebiyle hayatını her nefes Kitap ve Sünneti yaşama gayreti içinde geçirmeli ve Yûsuf -aleyhisselâm-ʼın; “…(Ey Rabbim!) Beni müslüman olarak öldür ve beni sâlihler arasına kat!” (Yûsuf, 101) niyâzını gönlünden ve dilinden düşürmemelidir.
ALLAHʼA ULAŞMANIN YOLU
Seven, sevdiğine kavuşmak için her fırsatı canına minnet bilir, her yola başvurur. Sevdiğinin muhabbet ve hoşnutluğuna erebilmek için bütün imkânları değerlendirir, bu uğurda hiçbir fırsatı kaçırmak istemez. Gönlü îman muhabbetiyle dolu bir Hak âşığı da, kendisini Hakkʼın rızâsına ve yakınlığına kavuşturacak olan her vesîleye tevessül eder, yani büyük bir aşk ve şevkle sarılır. Zira bunu bizzat Rabbimiz emretmektedir:
“Ey îmân edenler! Allah’tan korkun ve O’na yaklaşmaya vesîle arayın!..” (el-Mâide, 35)
Şüphesiz ki en büyük vesîleler; kulu yaratılış gâyesine ve Hakkʼın rızâsına ulaştıran vâsıtalardır. Kur’ân-ı Kerîm, ibadetler, sâlih ameller, esmâ-i hüsnâ, salevât-ı şerîfe, mübârek zaman ve mekânlar, peygamberler ve Hak dostları, bunların başında gelir. Tevessül de Cenâb-ı Hakkʼın sevdiği bu hususları vesîle edinerek, Allâh’a bunlar hürmetine duâ etmektir. Yani tevessül, Cenâb-ı Hakkʼın sevdikleri hürmetine Oʼnun rızâsını ve lûtfunu celbetme niyet ve arzusundan ibârettir.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından 2, Erkam Yayınları, 2012