Tika'dan Afganistan'ın Eğitimine Büyük Destek

TİKA'nın Afganistan'daki eğitim projeleri sayesinde 200 binden fazla öğrenci okulla tanıştı. Son 10 yılda 83 okul inşa edildi, 200 okul tamir edildi.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Afganistan'da faaliyete başladığı 2005 yılından bu yana adeta bir eğitim seferberliği başlattı. Aradan geçen 10 yılda hayata geçirilen yaklaşık 800 proje sayesinde 200 bin öğrenci okulla tanışırken, 83 okul inşa edildi, 200 okul da tamir edilerek eğitime kazandırıldı.

TİKA, Afganistan'daki eğitim projelerine ilişkin bir rapor yayımladı. Buna göre TİKA, Afganistan'da derslik açığından, yetişmiş öğretmen eksikliğine kadar değişik alanlardaki eksiklikleri gidermeye çalışarak ülke genelinde yaklaşık 6,5 milyon öğrenciye hizmet verdi.

Afganistan'da son 10 yılda 800’ü aşkın proje hayata geçirildi. Eğitime katkı için 83 okulun sıfırdan inşası ve 200 okulun tadilat ve donanım çalışmasıyla 200 binden fazla öğrenci okulla tanıştı.

ÖĞRETMENLERE TAKVİYE KURSLAR

Rapora göre, Afganistan'da bulunan 6,5 milyon öğrenci sadece 11 bin 642 okulda öğrenim görüyor. Binası olan okul sayısı 4 bin 384. Eğitimin başlıca sorunlarından olan fiziki şartların yetersizliğinin yanı sıra yetişmiş öğretmenlerin de az olması sorunları büyütüyor.

TİKA'nın, okur yazar oranı yüzde 36 civarında olan Afganistan'daki projelerinden en önemlisi olarak gösterdiği öğretmenlere takviye kursları sayesinde eğitim alanındaki iyileştirmelere eğitmenlerden başlanıyor.

Kabil'de kurulan ve 2014 yılında faaliyete başlayan Sürekli Eğitim Merkezi ile öğretmenlere kapasite arttırıcı eğitim programları düzenlenerek aynı anda 80 öğretmene hizmet veren merkezde öğretmenlerin her türlü ihtiyacını karşılamaya yönelik altyapı oluşturulduğu belirtildi.

Kapalı alan büyüklüğü 2 bin 930 metrekare olan merkezde, 4 adet seminer odası, 96 yatak kapasiteli 48 oda, 180 kişilik konferans salonu, 200 kişilik yemekhane, kafeterya ve mutfak bulunuyor.

TÜRKÇE ÖĞRETİMİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR

Afganistan'da en çok konuşulan ikinci yabancı dil haline gelen Türkçenin ülke genelinde yaygınlaştırılması amacıyla Kabil Üniversitesi bünyesinde Türkoloji hizmet binası inşa edildi.

Tüm tefrişatı TİKA tarafından yapılan hizmet binası 2 bin 390 metrekarelik kapalı alanıyla dikkati çekiyor.

Kaynak: AA

 

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.