Tırnak Batması Nasıl Geçer?

Tırnak batması, tırnağın keskin tarafının, tırnağın sonundaki ya da yan kısmındaki  deriye gömülmesi ile oluşan ve acı veren durumdur.

Acı ve iltihaplanma tırnak kıvrımının deriye battığı noktada olur. İltihaplanmanın ilerleyen evresinde iltihaplı bölgede ekstra bir doku ya da dışarı akan sarı bir iltihap sıvısı oluşabilir. Eğer iltihaplanmış tırnak batması tedavi edilmezse daha da ilerleyebilir ve bu durumda cerrahi müdahale gerekebilir. Daha da ileri durumlarda, her ne kadar az görülen bir durum olsa da, tırnak batması olan tırnağın kemiği de iltihaplanabilir ve enfeksiyon kapabilir.

Tırnak batması bebeklerde ve çocuklarda yaygın değil iken, yetişkinlerde ve gençlerde sıklıkla görülen bir rahatsızlıktır. Erkeklerde görülme sıklığı kadınlardan daha fazladır. 20’li ve 30’lu yaşlarında olan genç yetişkinler daha fazla risk altındadır. Tırnak batması herhangi bir tırnakta görülebilir; ancak baş tırnakta daha yaygın görülür.

TIRNAK BATMASI SEPTOMLARI VE İŞARETLERİ

Tırnak batması çoğunlukla ayak baş parmağının dışa bakan ucunu etkileyen bir bozukluktur. Yine de tırnak batması ayağın her parmağında ya da tırnağın üstünde veya altında oluşabilir. En yaygın belirtiler; acı, kızarıklık ve tırnak ucunda şişmedir. Tırnak batması oluşumunun ilk safhasında, ayak tırnağının sonu kızarmaya başlar ve acı veren bir şişlik oluşur. İlk zamanlar irin ya da sıvı iltihap yoktur.

Dokunulduğu zaman ateşiniz olmamasına rağmen tırnak batması olan bölgede ısı vardır.Bir sonraki safhada, tırnağın keskin tarafında ekstra bir dokulaşma ve deri kaplaması görülür. Sarımsı bir renkte sıvı iltihap oluşmaya başlar. Bu tırnağın derinin yüzeyine baskı yapması sonucu formunu bozmasına vücudun gösterdiği bir tepkidir. Ortaya çıkan iltihaplanma her zaman enfeksiyon değildir.Kimi zaman da enfeksiyon oluşmaya başlar. Bu durumda var olan şişlik daha da kötüleşir ve bölgede beyaz ya da sarı renkli irin görülebilir. Yaygın olmasa da enfeksiyonlu tırnak batması ateşe sebep olabilir.

TIRNAK BATMASINA KESİN ÇÖZÜM!

Eğer tırnak batmasının erken safhasındaysanız, evde uygulayacağınız tedavi yöntemleri ile cerrahi müdahaleye gerek kalmadan iyileştirici ve enfeksiyonu önleyici olma konusunda başarılı olabilir. Ayağınızı sıcak suda günde 4 defa bekletin. Ayağınızı bekleteceğiniz suya sabun, tuz ya da antibakteriyel ilaçlar eklemenize gerek yoktur. İltihaplanmış bölge de dahil olmak üzere ayağınızı günde 2 kez sabunlu suyla iyice yıkayın. Günün geri kalan kısmında ayağınızın temiz ve kuru kalmasına özen gösterin. Yüksek topuklu ayakkabılar ya da dar kalıplı sıkı ayakkabılar giymekten uzak durun.

Tırnak batması geçene kadar sandalet gibi rahat ve açık ayakkabılar giymeyi değerlendirebilirsiniz. Deriye batmakta olan tırnağın köşesini kaldırmaya çalışın. Tırnak ile deri arasına bir parça pamuk sararak sağlam duracak şekilde yerleştirin.Aralarında boşluk olması gerekmektedir. Bu acı veren bir işlem olmasına rağmen evde tedavinin en önemli kısmıdır.

Ayağınızı sıcak suda beklettikten hemen sonra araya koyduğunuz pamuğu biraz daha ileriye itin ve pamuğu her gün değiştirin. 7-15 gün içinde tırnağınız büyüyecek ve batma problemi geçecektir. Bu aşamalarda bölgenin acımasına yönelik ağrı kesici kullanabilirsiniz. Bunları 3 gün boyunca düzenli olarak yapmanıza rağmen herhangi bir gelişme olmadıysa doktora görününüz.

Doktor öncelikle tetanoz aşınızı kontrol edecektir, 5 yılı geçtiyse tetanoz iğnesi uygulayacaktır.  İltihaplanmanın kemiğe gelip gelmediğini anlamak için röntgen çekilir. Operasyonda lokal anestezi uygulanır ve tırnak batması olan bölge iğne ile uyuşturulur. Doktor öncelikle tırnağın iyileşmesi için üst kısımdaki yeni doku oluşumunu kaldırır.

Gerekli bulduğu noktalarda tekrar tırnak batması olmaması için doktor, bölgedeki bazı hücreleri kimyasal ilaçlar yardımıyla öldürebilir. Operasyon sonrası düzenli olarak yara kontrol edilir ve pansuman yapılır. İltihapı kurutması için antibiyotik kullandırılır.

Kaynak: Yasemin

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.