Topuklu Giyenler Hasta Oluyor

Her ne kadar acılı, ağrılı ve rahatsız olsa da topuklu ayakkabı kadınlar için bir tutku. Peki bu tutku nelere yol açıyor biliyor musunuz?

Moda, uyum, şıklık yarışı içerisinde topuklu ayakkabı üzerinde geçirilen uzun saatlerin ayak sağlığımız üzerindeki etkisi ise oldukça ciddi boyutta. Okan Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, yüksek topuklu ayakkabıların kadınlarda ortaya çıkardığı rahatsızlıklar hakkında önemli bilgiler verdi:

“Topuklu ayakkabı yüzünden değişen yürüyüşle birlikte dizdeki kuvvetlerde yer değiştirir. Yüklerin yer değiştirmesi dizde osteoartrite (kireçlenmeye) neden olabilir. Çünkü, topuklu ayakkabı giyen kadınlarda dize binen yük normalden % 26 daha fazla.

Ayakkabı içinde ayağın öne doğru eğimli pozisyonu baldır bölgesinin kısalmasına neden olur. Baldır kaslarında kısalığa ve sertliğe yol açar.

Morton nöroması: Ayağımızda taraklar arasında sinirler bulunur. Yüksek topuklu ve dar burunlu ayakkabı parmaklardaki dokuların sıkışmasına ve kalınlaşmasına neden olur. Bu durum tipik olarak 3. Ve 4. Parmaklar arasında bulunan sinire baskı yapar. Bu da parmaklarda ağrıya ve uyuşukluğa neden olur.

Bunyon: Özellikle dar burunlu ayakkabılar parmakları ciddi şekilde sıkıştırır. Uzun süreli kullanımda baş parmak kenarında bir kemik çıkıntı meydana gelir. Bu çıkıntı ağrılıdır, giderek büyür ve baş parmağın diğer parmaklara doğru eğilmesine neden olur.

Aşil tendonu: Aşil tendonu vücudumuzdaki en sağlam tendondur. Yürüyüş sırasında vücut ağırlığının 3.9 katı, koşu sırasında ise vücut ağırlığının 7.7 katı kadar yük taşıyabilir. Topuklu ayakkabı kullanımında ayağın öne doğru olan pozisyonu aşil tendonunun kısalmasına neden olur. Topuk yüksekliği ne kadar fazla olursa topuk bölgesinde o kadar fazla ağrı olur ve aşil tendonu yaralanmaya o kadar açık hale gelir.

Ayak bileği yaralanmaları: Normal yürüyüşte ayağın bütün kısımları yerle temas eder. Ancak topuklu ayakkabıda yerle temas sadece parmak ucu ve ince bir topukla sağlanır. Bu da ciddi denge problemi yaratır. Kişi düşebilir, ayağını burkabilir hatta ayak bileği kırıklarına bile yol açabilir.

Metatarsalji: Ayaklarımız vücut ağırlığımızı taşıyan en önemli organımızdır. Vücut ağırlığının %60’ı topukta %40’ı ise parmaklarda taşınır. Ancak topuklu ayakkabıda bütün yük parmak uçlarına biner ve bu bölgedeki yapılar aşırı yük altında kalır. Yaralanma kaçınılmazdır. Uzun süreli kullanım ise eklemlerde ağrıya hatta ileri seviyede eklem çıkıklarına sebep olabilir.

Çekiç parmak: Dar burunlu ayakkabılar parmakların orta eklemden bükülmesine neden olur. Bükülme kasların kısalmasına ve ayakta gerginliğe neden olur. Ayakkabı kullanımını kısıtlar.

Topuklu ayakkabılar sadece ayakta değil ayak bileğinde, dizde hatta belde aşırı yüklenmelere sebep olur. Vücut ağırlığının yer değiştirmesine neden olarak kalça ve omurga diziliminde bozulmaya neden olur. Dizilimin bozulmasıyla kalça ve bel ağrıları kaçınılmaz olur.

Topuk yüksekliği arttıkça ayağın ön bölümüne binen yük artar. 2.5 santimlik bir topuk yüksekliği ön ayaktaki yükün %22, 5 santimlik bir topuk %57, 7.5 santimlik bir topuk %76 oranında artmasına neden olur.”

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.