1. ANASAYFA
  2. HİZMET
  3. Hizmet
  4. Tüm Mal Varlığını İmam Hatibe Bağışladı

Tüm Mal Varlığını İmam Hatibe Bağışladı

Tarih: 23 Eylül 2016 Hizmet

Niğde'nin Ulukışla ilçesinde yaşayan 84 yaşındaki emekli başkomiser Mehmet Köksoy, yaklaşık 1 milyon lira değerindeki mal varlığını ve 35 yıllık beylik tabancasını ilçede yapımı devam eden imam hatip kampüsüne bağışladı.

Emekli başkomiser Köksoy, 30 yıllık meslek hayatı ve çiftçilikten elde ettiği kazançla 3 katlı ev ve 28 dekar bahçe satın aldı.

Köksoy, yaklaşık 1 milyon lira değerindeki mal varlığı ile emekli maaşından biriktirdiği 17 bin lirasını ve beylik tabancasını, ilçede 15 bin metrekare alanda yapımına başlanan İmam Hatip Ortaokulu, 200 kişilik yurt ve caminin yer aldığı İmam Hatip Kampüsüne bağışlayarak örnek bir davranış sergiledi.

"GENÇLERİMİZ DİNEN BİLGİLİ OLSUNLAR"

Ulukışla ilçesinde eşi Ayten Köksoy (76) ile yaşayan başkomiser Köksoy, eşiyle kendisinin dişinden tırnağından artırarak birikim yaptıklarını söyledi.

Köksoy, "Şeker hastası olmama rağmen hala çalışıyorum. Emekli olduktan sonra bahçe ektim, nohut ektim, çiftçilik yaptım. İmam Hatip Okuluna, yurtlarına ve oradaki camiye bağış yaptım. 'Gençlerimiz dinen bilgili olsunlar' diye yardım ettik." diye konuştu.

Eşi Ayten Köksoy ise eşinin memuriyet dönemlerinde nöbete gittiğinde pencere önlerinde sabaha kadar uyumadan beklediğini ve zor günler geçirdiklerini anlatarak, "Her şeyi sattık İmam Hatip için bağışladık. Emekli maaşımızla geçinmeye, idare etmeye çalışıyoruz, artarsa yine veririz." dedi.

Çocuklarının olmadığını belirten Köksoy, küçük yaşta evlat edindikleri bir kız çocuğunu ise evlendirdiklerini söyledi.

ARAZİSİNİ İMAM HATİP YAPILMASI İÇİN BAĞIŞLADI

Ulukışla Kaymakamı Ferhat Atar ise 1996 yılında bir hayırseverin Kemal Paşa Mahallesi Şehitlik mevkisindeki yaklaşık 15 bin metrekare arazisini İmam Hatip Ortaokulu yapılması için bağışladığını belirtti.

İmkansızlıklar nedeniyle kampüsün yapımını başlatamadıklarını, köy köy dolaşarak hayırseverlerin kapısını çaldıklarını aktaran Atar, şunları kaydetti:

"Mehmet amcamız gerçekten bir fedakarlık örneği göstererek 30 yıllık bir memuriyet ve çiftçilik hayatında elde etmiş olduğu anne ve babasından kalan tarlasını, bağını, bahçesini tüm mal varlığını İmam Hatip için bağışlamıştır. Yaklaşık 1 milyon lirayı hiçbir karşılık beklemeden tamamen gönüllü bir şekilde ahiretini düşünerek bağışlamıştır. Ayrıca son mal varlığı olan 35 yıl önce almış olduğu beylik tabancasını da satılması için kaymakamlığımıza teslim etti."

Sivil Toplum Kuruluşları ve İmam Hatip Okulları Platformu Niğde Koordinatörü Mahmut Peşin de milli ve manevi değerlerine sahip bir gençlik yetiştirmek üzere vatandaşların yıllardır hayırlarıyla okul yaptırdığını, en güzel örneğini Ulukışla ilçesinde yaşadıklarını belirterek, okulun eğitim öğretime açıldığını ancak kaba inşaatı tamamlanan yurt ve cami için hayırsever vatandaşların acil desteğine ihtiyaç olduğunu söyledi.

Devlet Demir Yollarından emekli memur 67 yaşındaki Hüseyin Uğurlu da emekli ikramiyesinden ayırdığı bir miktar para ile yıllar önce aldığı yaklaşık 15 bin metrekare arsasını Diyanet İşleri Başkanlığına bağışladığı için çok mutlu olduğunu ifade etti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

İLGİLİ YAZILAR

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

Son Eklenenler

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

Erkam Medya © islam&ihsan | 2013 - 2024
islamveihsan.com altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.