Tûr Suresi 26. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Tûr Suresi 26. ayeti ne anlatıyor? Tûr Suresi 26. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Tûr Suresi 26. Ayetinin Arapçası:

قَالُٓوا اِنَّا كُنَّا قَبْلُ ف۪ٓي اَهْلِنَا مُشْفِق۪ينَ

Tûr Suresi 26. Ayetinin Meali (Anlamı):

Şöyle derler: “Doğrusu biz, geçmişte çoluk çocuğumuzun arasında, en mutlu olduğumuz anlarda bile Rabbimizin azabından çok korkardık.”

Tûr Suresi 26. Ayetinin Tefsiri:

Cennetteki bu sohbetler ve canlandırılan hatıralar, onların hasret ve nedametlerini değil, Allah’a hamd ve senâlarını artırır. Huzurlarına huzur, mutluluklarına mutluluk katar. Burada o hatırlamalardan birine yer verilerek bir yönden de dünya hayatında Allah’ın azabından korkma bakımından mü’minin kalbî durumunun nasıl olacağı bildirilir. Demek onlar emniyet içinde değil, aileleri içinde belki en mutlu olmaları gereken anlarda bile daimî bir korku içinde bulunmuşlardı. O korku ile haramlardan sakınmışlar ve cehennemden Allah’a sığınmışlardı. Hidâyet ve istikâmetten ayırmaması için Allah’a yalvarmış, O’ndan yardım istemişlerdi.

Nitekim Kâsım (r.h.) şöyle anlatır:

“Sabaha çıktığımda önce akrabam Hz. Âişe’nin evine uğrar ve kendisine selâm verirdim. Bir gün yine evine gittiğimde, nâfile namaz kılıyor ve:

«Fakat şükürler olsun ki Allah bize lütfetti de, alevleri iliklere işleyen o korkunç azaptan bizi korudu!» (Tûr 52/27) âyetini okuyordu. Kıyâmda dua ediyor, ağlıyor ve bu âyeti tekrar edip duruyordu. Yoruluncaya kadar bekledim, daha sonra da bâzı ihtiyaçlarımı karşılamak üzere çarşıya gittim. İşlerimi bitirip döndüğümde Âişe (r.a.) aynı vaziyette ayakta duruyor, namaz kılıyor ve ağlıyordu.” (İbnü’l-Cevzî, Sıfatü’s-Safve, II, 31)

Hz. Âişe örneğinde olduğu gibi dikkatli ve şuurlu bir kulluk hayatı sürdükleri için neticede Allah Teâlâ lütfedip onları, zehirli alevleri ta iliklere işleyen o cehennem azabından koruyacaktır. Çünkü Allah Teâlâ’nın bir ismi اَلْبَرُّ (el-Berr)dir. Berr, yaratıklarına karşı merhameti, bağışlaması, lutf u ihsanı bol olan demektir. Yine bu ismin “verdiği sözde duran, va‘dini yerine getiren” mânası da vardır.  Allah “rahîmdir”; kullarına karşı nihâyetsiz merhamet sahibidir. Bu ilâhî beyânlar aslında insanı derinden etkileyen cennet hatıraları içinde bizlere o korkunç azaptan kurtulmanın yollarını göstermektedir.

O halde:

Tûr Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Tûr Suresi 26. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...