Türk Bilim İnsanları Giyilebilir Sensör Teknolojisi Geliştirdi

Harvard Üniversitesinde doktora sonrası çalışmalar yapan iki Türk akademisyen, silikon ve kumaştan yapılan, vücut yapısıyla uyumlu, giyilebilir sensör teknolojisi geliştirdi.

Dünyanın önde gelen üniversitelerinden Harvard Üniversitesinde doktora sonrası çalışmalarda bulunan iki Türk akademisyen, silikon ve kumaştan yapılan, vücut yapısıyla uyumlu, giyilebilir sensör teknolojisi geliştirdi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Tekstil Teknolojileri ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Özgür Atalay ve Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Aslı Atalay, Prof. Dr. Conor Walsh ile Harvard Üniversitesinde geliştirdikleri giyilebilir elektronik tekstil yapıları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Geliştirdikleri bu teknolojinin vücut hareketlerini ölçtüğünü anlatan Özgür Atalay, şunları söyledi:

"Mesela felçli hastaların yürüme ve hareket etme kapasiteleri çok kısıtlı oluyor. Bizim laboratuvarımızda yapılan çalışmalar genel olarak bu hastalara tekrar hareket etme yetisi kazandırmayı amaçlıyor ve tekstil bazlı yapılar da bu sistemin en önemli halkasını oluşturuyor. Bunlar yumuşak, giyilebilir dış iskeletler aslında ve bunları giyen hastaların veya sağlıklı bireylerin hareket performansında artış sağlanıyor."

YUMUŞAK SENSÖR GELİŞTİRDİLER

Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda bu giyilebilir yapıların metal ya da kompozit yapılardan üretildiğini ve genelde sert parçalardan oluştuğunu ifade eden Atalay, şöyle devam etti:

"Giyilebilir, dış iskeletler şimdi tamamen tekstil bazlı olduğu için giyen kişiye uzun süreli kullanımda hiçbir rahatsızlık vermiyor. Biz de giyilebilir dış iskeletlerin en önemli parçalarından olan ve sistemin kontrolünü sağlayan sensör yapılarının, giyen kişinin vücut hareketleriyle uyumlu olması, gerekli uzamayı ve esnekliği sağlaması için yumuşak sensör yapısını geliştirdik."

SENSÖRLER NE YAPIYOR?

Atalay, bu sensörlerin işlevlerini ise şöyle anlattı:

"Tekstil ve silikon bazlı hibrit sensörler, adımlarımızı sayabilir, el hareketlerini ölçebilir ve bu amaçla tişört, pantolon gibi kıyafetlere entegre edilebilir. Bunlar da spor endüstrisinde bize geri bildirim vermek için kullanılabilir. Doğru duruşu ayarlamak için bizi uyarabilir. Mesela golf oynayan bir kişi sensörden aldığı geri bildirim ile duruşunu düzeltebilir. Kısacası bu sensörler vücut hareketlerinden elde edilecek geri bildirimin gerekli olduğu her alanda kullanılabilir."

DÜŞÜK MALİYETLİ

Şimdiye kadar sensörlerin çok zor metotlarla üretildiğine dikkati çeken Atalay, geliştirdikleri teknolojiyle aynı zamanda çok düşük maliyetle tek seferde çok sayıda sensör üretebildiklerine işaret etti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.