Türkiye Dünya Ülkelerine ‘can Suyu’ Taşıyor

Dünyada milyarlarca insan temiz suya ihtiyaç duyarken, Türkiye hayata geçirdiği su projeleriyle kurak coğrafyalardaki insanlara “can suyu” oluyor.

Türkiye, 2 milyardan fazla insanın temiz suya erişim sorunu yaşadığı dünyada, hayata geçirdiği projeler ve açtığı kuyularla suya hasret insanların yüzünü güldürüyor.

Türkiye, açlık ve kuraklığın yaşandığı Afrika, Asya ve Orta Doğu ülkelerine yardım eli uzatmaya devam ediyor. Türk kuruluşları, insani yardımların yanı sıra temel yaşam kaynağı olan suya hasret coğrafyalara da “can suyu” oluyor.

İnsanı merkeze alan anlayışla çalışma yürüten bu kuruluşlar, 2 milyardan fazla insanın temiz sudan mahrum yaşadığı belirtilen dünyada kampanya, bağış ve taleplerle su kuyuları açıyor. Kuraklıkla mücadele eden bölgelerde devasa su projelerini bir bir hayata geçiren merkezi Türkiye’de bulunan kuruluşlar, insanlığın suya erişimini kolaylaştırarak kıtalara adeta hayat veriyor.

“10 DERNEK 8 BİN 842 SU KUYUSU AÇTI”

Türkiye’deki kurum ve sivil toplum kuruluşları tarafından son yıllarda Asya, Afrika ve Orta Doğu’da açılan su kuyuları ve hayata geçirilen su projeleri verilerini derledi.

Bu verilere göre, 5 yılda İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı 30 ülkede 3 bin 450, Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği 13 ülkede bin 273, Yardımeli Uluslararası İnsani Yardım Derneği 7 ülkede bin 129, Hayrat Yardım Derneği 17 ülkede 872, Afrika Kalkındırma ve İşbirliği Derneği 12 ülkede 590, Sadakataşı Derneği 8 ülkede 399, Yeryüzü Doktorları Derneği 6 ülkede 174, İstanbul Uluslararası İşbirliği ve Yardımlaşma Derneği Etiyopya'da 63, 3 yılda Deniz Feneri Derneği 9 ülkede 832, Tüm Afrika'nın Dostları Derneği 5 ülkede 60 su kuyusu açtı.

Toplamda 8 bin 842 su kuyusu açan söz konusu 10 dernek, yardım elini uzattıkları ülkelerde çeşitli su projelerini de hayata geçirdi.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) da 5 yılda birçok ülkede 500’ün üzerinde su kuyusunu faaliyete geçirirken, Azerbaycan, Ekvador, Sudan, Kamboçya, Nijer ve Tunus’ta sürdürülebilir kalkınmayı destekleyerek milyonlarca insanın ve verimli toprakların suya kavuşacağı onlarca projeyi hayata geçirdi.

Türk Kızılayı ise Gazze Şeridi İçme Suyu Rehabilitasyonu Projesi kapsamında, Gazze’de 400 bin kişinin su ihtiyacını karşılayacak 6 altyapı projesini tamamladı.

Türkiye Diyanet Vakfı 2015 yılından bu yana 14 ülkede “Bir Damla Hayat” sloganıyla 117 su kuyusu açtı, 19 su kuyusunun da tamamlanması için çalışmalara devam ediyor.

Su kuyuları ve projeleri, ağırlıklı olarak Afganistan, Bangladeş, Burkina Faso, Benin, Burundi, Cibuti, Çad, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Fildişi, Gana, Gine, Hindistan, Irak, Kamerun, Kamboçya, Kenya, Liberya, Lübnan, Mali, Myanmar, Nijer, Nijerya, Pakistan, Ruanda, Senegal, Sri Lanka, Sierra Leone, Suriye, Somali, Tanzanya, Tayland (Patani), Togo, Uganda, Yemen, Zimbabve’de hizmete açıldı.

 

“2 MİLYAR 100 MİLYON KİŞİ TEMİZ SUYA ULAŞAMIYOR”

Birleşmiş Milletler’in (BM) geçen yıl yayımladığı, Dünya Sağlık Örgütü ile BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) iş birliğinde hazırlanan raporda, dünya genelinde 2 milyar 100 milyon kişinin temiz suya ulaşamadığı, her 10 kişiden üçünün evlerinde temiz su bulamadığı belirtildi.

Kirli suların kullanımı ve sanitasyon yetersizliği sebebiyle ortaya çıkan ishal hastalığı sonucunda her yıl 502 bin insanın yaşamını yitirdiği aktarılan raporda, 4 milyar 500 milyon kişinin sıhhi temizlik ve hijyen hizmetlerinden yoksun olduğu bilgisi yer aldı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.