Türkiye, Fildişili Müslümanları Yalnız Bırakmıyor

Fildişi Sahili'nde yaşayan Müslümanlar, hayırseverlerin yaptırdığı cami ve medreseler için Türk halkına teşekkür etti.

Fildişi Sahili Cumhuriyeti'nin farklı yerlerinde yaşayan milyonlarca Müslüman, hayırseverlerin yardımlarıyla yapılan cami ve medreseler için Türk halkına teşekkür etti.

Başkent Abidjan yakınlarındaki Peka Dijvit adlı kasabada inşası devam eden medresede yakın zamanda 300 öğrenci eğitim almaya başlayacak. Bin 500 metrekarelik alana kurulacak medrese, yurt, sağlık ocağı, misafirhane ve cami gibi hizmetlerin verileceği külliye şeklinde inşa ediliyor.

Deniz Feneri Derneği Ankara Şube Koordinatörü Hamit Kunt, inşaat alanında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Söz konusu medrese inşaatına iki yıl önce karar verdiklerini dile getiren Kunt, süreci şöyle anlattı:

"O zaman buraya yardıma gelen arkadaşlar bize, birkaç fotoğraf ulaştırdı. Fotoğraflarda sayfa sayfa parçalanmış Kur'an-ı Kerim'i okuyan çocuklar vardı. O fotoğraflar üzerine buraya geldik. Buranın köylerinde Müslümanların eğitim gördüğü medreselerde benzer manzaralar tespit ettik. Bunun üzerine bir kampanya başlattık. Bağışçılarımızın da desteğiyle 15 bin 500 Kur'an-ı Kerim'i burada dağıttık.

Medrese denildiğinde akla düzenli yapılar gelmemeli, bunların çoğu bizim köylerimizdeki samanlıklardan daha kötü durumda. Ortalama 20-30 metrekarelik bir alanda 100 öğrenci okuyor. Burasının Afrika'nın en gelişmiş ülkelerinden biri olduğu düşünülürse, durumun vahameti daha iyi anlaşılır."

"AFRİKALI MÜSLÜMANLAR, TÜRKİYE'Yİ ANAVATAN OLARAK GÖRÜYOR"

Kunt, eğitim alanı eksikliliğini Türkiye'ye döndüklerinde bağışçılarına ilettiklerini belirterek, iş adamı Bahattin Erten'in medrese yapılması için sponsor olduğunu söyledi.

Yaklaşık 300 öğrencinin eğitim göreceği medresenin işlevi ve yapımı hakkında bilgi veren Kunt, "Bu civardaki öğrenciler, artık o samanlıkvari yerlerde değil, modern binalarda eğitim görecekler. Bu çok önemli. Türkiye'de başta eğitim olmak üzere birçok alandaki vizyonunu buralara da modellemeye başladı.

Devlete bağlı başta TİKA ve Türk Kızılay'ı buralarda çok ciddi hizmetler üretti. Bu insanlar da bunları memnuniyetle kabul ettiler. İnsanımız yurt içindeki yoksulluğu bir nebze hafiflettikten sonra Afrika'ya açıldı" diye konuştu.

Türkiye'nin yaptığı yardımların ve verdiği desteğin Afrikalı Müslümanların gönlünü fethettiğini aktaran Kunt, "Afrikalı Müslümanlar, Türkiye'yi artık anavatanları olarak görüyor. Hepsinin bir ayağı artık Türkiye'de. Kendilerini, Osmanlı'nın bu topraklardaki mirasçıları olarak nitelendiriyorlar" dedi.

"KABİLELER YOKSULLUK NEDENİYLE BİR ÇUVAL UN İÇİN DİN DEĞİŞTİRİYORDU"

Kunt, başta Fildişi Sahili olmak üzere Afrika'nın on yıllarca sömürge altında kaldığını anımsatarak, eğitim alanında yapılan yardımların insanların zihnen de özgürleşmesine katkı sağladığını söyledi. Fakirliğin insanların hayatlarının her alanını etkilediğini dile getiren Kunt, şunları kaydetti:

"Bu coğrafyada bir çuval un için din değiştiren kabileler var. Durum bu kadar vahim. Aslında geri dönmek zor değil. Bizim ilişkilerimiz onlarınkine benzemiyor. Biz, karşılıksız ve gönlümüzle buralara geldik. Bizim azımız, onların çoğundan çok daha kıymetli buradaki insanlar nezdinde. Bunu görenler Türkiye'nin buralardaki çalışmalarından rahatsız oluyorlar. Türkiye, buralarda yeniden var olacak."

- NDOUCİ'DE TÜRK CAMİSİ YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR

Deniz Feneri Derneği öncülüğünde Abidjan'ın 140 kilometre kuzeyindeki Ndouci'de inşa edilen cami, vakit namazlarını sokaklarda kılan Müslümanların hizmetine sunulacak.

Kunt, çoğunluğu fakir Müslümanlardan oluşan Ndouci kentinde cami ihtiyacını gönüllülerinin tespit ettiğini anlattı. Halkın, kendilerinden cami için talepte bulunduğunu dile getiren Kunt, "Halk cami için arsa almış ama yıllardır inşaata başlayamamış. Başta Bursalı iş adamı Mehmet Fındıkkaya olmak üzere tüm bağışçılarımıza teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Abidjan Müslümanlarının liderlerinden Abdülaziz Sarba ise, Türkiye'den buraya gelineceğini duyduklarında çok sevindiklerini belirterek, "Bu proje bitince burada sadece dini eğitim verilmeyecek. Sağlık ocağı ve caminin de yer aldığı bu alandan birçok öğrencimiz istifade edecek.

İlkokul düzeyinde resmi müfredatında işleneceği bu okula, uzak köylerden de öğrenciler gelecek. Müslümanlar olarak diğer gruplarla aramızda sıkıntımız yok. Ülkede, resmi rakamların üzerinde Müslüman yaşıyor. Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 60 Müslüman. Tabii ki bu halkın eğitim konusunda birçok ihtiyacı var. Altyapının ve nitelikli iş gücünün yetersiz kalması, bu tür tesislerin yapılmasını zorlaştırıyor" ifadelerini kullandı.

İnşaatın yapımında teknik destek veren Ahmet Yakup, Türklerin kendileri için cami inşa etmesinden dolayı çok mutlu olduklarını belirterek, "Halkınıza teşekkür ediyoruz. Kısa zamanda inşaat bitecek. Bu camiye ihtiyacımız vardı. Görüyorsunuz ki halkımız daha önce cami için ayrılan bu yere yıllardır hiçbir şey yapamamıştı. Allah, Türk halkından razı olsun. İnsanlar artık vakit ve cuma namazlarını esenlik içinde kılacaklar" dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.