'türkiye Kitap Fuarı' Başladı

Kitapseverlerin büyük merakla beklediği 34. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı'nın açılışı Çarşamba günü 14.00'de Beyazıt Meydanı'nda yapılıyor.

34. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı, 17 Haziran Çarşamba günü saat 14.00'de İstanbul Beyazıt Meydanı'nda açılıyor.

Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen, İBB Kültür A.Ş. ve Türkiye Diyanet Vakfı işbirliği ile bu yıl 34’ncüsü gerçekleşecek olan Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı’nda bu yıl, daha önceki yıllara göre sayıca fazlalaşan yayıncıların geniş bir alana yayıldığı gözleniyor.

Beyazıt Meydanı’nın tamamı fuarın çeşitli birimleri ve etkinliklerle değerlendirilecek. 180'den fazla yayınevi, Ramazan boyunca kitapseverleri, büyük çadıra eşlik eden ek çadır ve dış stantlarda ağırlayacak. Alana kurulan sahnede İBB Kültür A.Ş.’nin etkinlikleri fuara eşlik edecek.

İMZA GÜNLERİ

Fuarın en dikkat çeken etkinlikleri elbette imza günleri. Ünlü yazarlar, Ramazan boyunca yayınevleri stantlarında gerçekleşecek imza etkinlikleriyle okuyucusuyla buluşacak. Son beş yıldır Beyazıt’ta gerçekleşen fuarların artık vazgeçilmezi olarak anılan Beyazıt Ramazan Sohbetleri ise, fuar ziyaretçileri için İstanbul’un seçkin kültür mahfillerinin tanınmış simalarını Beyazıt Devlet Kütüphanesi kürsüsüne taşıyor. Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin (ESKADER) katkılarıyla beşinci yılına giren bu sohbetlerde önemli fikir, sanat ve kültür insanları ağırlanacak.

KİTAP FUARINDAN BAZI STANDLAR

Erkam Yayınları 60, 61, 62 nolu standta okuyucuları ile buluşacak.

Sebil Yayınları 45, 46 nolu standta yerini alacak ve her hafta sonu 16:00-23:00 arası Üstad Kadir Mısıroğlu Bey'in imza günü olacak.

 

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • çocuğumu göndermek isterim

    çok güzel takdire şayan bir kurum..

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.