Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı 39. Kez Kitapseverlerle Buluşacak

Türkiye Diyanet Vakfı kuruluşlarından Vakıf Fuarcılık tarafından Ramazan ayında geleneksel olarak düzenlenen “Kitap ve Kültür Fuarı” , 9-27 Nisan 2022 tarihleri arasında 39. kez kitapseverlerle buluşacak.

Pandemi nedeniyle iki yıl ara verilen Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı, Ankara’da Ahmet Hamdi Akseki Camii avlusunda, İstanbul’da ise Çamlıca Camii ve Fatih Camii avlusunda olmak üzere eş zamanlı olarak 3 yerde, 39. kez kitapseverlere kapılarını açacak.

39. KİTAP VE KÜLTÜR FUARI

Bu yıl ilk defa yabancı dilde yayınlara ve yayıncılara özel bir alan verilecek 39. Kitap ve Kültür Fuarı, daha önceki senelerden farklı olarak uluslararası bir boyut kazanacak.

Yaklaşık 2 bin 500 metrekarelik kapalı alanda 100’ün üzerinde yayıncının katılacağı fuarda söyleşi ve imza programlarının yanı sıra çeşitli kültürel etkinliklere de yer verilecek.

İlk olarak Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Matbaacılık ve Ticaret İşletmesinin kuruluşundan bir yıl sonra 1983 yılı Ramazan ayında Ankara’da gerçekleşen Kitap ve Kültür Fuarı, her geçen yıl gelişerek geleneksel bir kimlik kazandı.

İlk zamanlar “Dini Yayınlar Fuarı” olarak başlayan ve ağırlıklı olarak dini yayınların sergilendiği fuar, 1999 yılından itibaren dini yayınlar dışında da eserler neşredilerek “Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı” olarak faaliyet göstermeye devam etti.

Bu güne dek pandemi dolayısıyla yalnızca 2020 ve 2021 yıllarında düzenlenemeyen Kitap ve Kültür Fuarı, 9-27 Nisan 2022 tarihleri arasında 39. defa kitapseverlerle buluşacak.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

50 KİTAP TAVSİYESİ

50 Kitap Tavsiyesi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.