Türkiye’de Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele

Türkiye’de 2020 sonu itibarıyla yaklaşık 9,8 milyon hektarda ağaçlandırma, erozyon kontrolü, bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu ve mera ıslahı çalışmaları yapıldı.

Tarım ve Orman Bakanlığı, çölleşme ve kuraklığın olumsuz etkilerini en aza indirmek için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

2019-2030 Çölleşme ile Mücadele Ulusal Eylem Planı doğrultusunda Türkiye Çölleşme Modeli ve Risk Haritası Projesi kapsamında çölleşmeyle ilgili 7 kriter ve 48 gösterge tespit edildi.

ÇÖLLEŞME RİSK HARİTASI

Coğrafi bilgi sistemleri tabanlı çölleşme modeli oluşturuldu ve ulusal ölçekte çölleşme açısından "sıcak noktalar" tespit edilerek Türkiye Çölleşme Risk Haritası üretildi. Harita 2020’de Türkiye Çölleşme Hassasiyet Haritası adıyla revize edildi.

Türkiye’de 2020 sonu itibarıyla yaklaşık 9,8 milyon hektarda ağaçlandırma, erozyon kontrolü, bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu ve mera ıslahı çalışmaları yapıldı.

Dünyada en fazla ağaçlandırma yapan ilk üç ülke arasında yer alan Türkiye’de, 1970’li yıllarda erozyonla taşınan toprak miktarı 500 milyon ton/yıl iken, ağaçlandırma, erozyon kontrolü, bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu, mera ıslahı gibi iyileştirme çalışmaları sonucunda 2020 itibarıyla 140 milyon ton/yıla düştü. 2023’te bu miktarın, tarım, orman ve mera alanlarında alınacak ilave tedbirlerle birlikte geliştirilen erozyon tahmin modeli ve izleme sistemi sonuçlarına bağlı olarak 130 milyon ton/yıla indirilmesi hedefleniyor.

İZLEME SİSTEMLERİ

Su erozyonu sonucu oluşan yıllık ortalama toprak kayıplarının ortaya konulması amacıyla Dinamik Erozyon Modeli ve İzleme Sistemi yazılımı geliştirildi. Böylece yapılan çalışmalarla birlikte ana su havzası ölçeğinden parsel ölçeğine doğru artan hassasiyette arazi yönetim planlarına destek verecek önemli toprak erozyonu verilerini üretmek mümkün hale geldi.

Ulusal Dinamik Rüzgar Erozyonu Modeli İzleme Sistemi ile ulusal ölçekte rüzgar erozyonu sonucu taşınan sediment miktarı ve rüzgar erozyonu potansiyeline sahip alanlara ilişkin ilk sonuçlar başarıyla üretildi.

Başta tarım ve ormancılık sektörleri olmak üzere pek çok sektöre toprak verisi sağlamak, mükerrer toprak çalışmalarının önüne geçmek ve Türkiye Ulusal Toprak Bilgi Sistemi’nin oluşturulma hedefine destek olmak amacıyla Toprak Bilgi Sistemi geliştirildi.

BARAJ HAVZALARI YEŞİL KUŞAK AĞAÇLANDIRMA EYLEM PLANI

Çölleşme, kuraklık ve erozyon konularında 15 Ar-Ge projesi yürütülürken, Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı çerçevesinde barajların ekonomik ömrünün artırılması, baraj göllerine gelen toprağın azaltılması, baraj ve su havzalarının korunması, su kalite ve miktarının artması amacıyla Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü projeleri hazırlanıyor. Bu kapsamda 2020 sonu itibarıyla 4 baraj ve gölet havzasında projelendirme çalışmaları tamamlandı.

Öte yandan, Yukarı Havza Sel Kontrolü Proje çalışmaları kapsamında 2020 sonu itibarıyla 13 sel havzasında projelendirme çalışmaları yapıldı.

Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Heyelan Duyarlılık Haritalaması Projesi çalışmaları kapsamında geçen yıl 8 haritalama gerçekleştirildi, 2 adet Çığ Kontrol Uygulama ve Değerlendirme Projesi hazırlandı.

KURAKLIĞA DAYANIKLI ÇEŞİTLER YAYGINLAŞTIRILIYOR

Bu yıl ülke genelinde atıl, boş bırakılan ve nadas alanlarında gerek bitkisel üretimin artırılması gerekse kuraklığa dayanıklı çeşitlerin ekilişlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik yüzde 75 hibeyle projeler hayata geçirilmeye başlandı. Bu kapsamda yürütülen Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi ile 400 proje destekleniyor.

Çeltik üretiminde damlama sulama projelerine öncelik tanınırken mercimek, nohut ve tritikale gibi kuru tarım ürünlerine yönelik teklif edilen projeler de hayata geçirildi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

AĞAÇ KESMEK VE AĞAÇ DİKMEK İLE İLGİLİ HADİSLER

Ağaç Kesmek ve Ağaç Dikmek İle İlgili Hadisler

İSLAM'DA AĞAÇ DİKMENİN ÖNEMİ

İslam'da Ağaç Dikmenin Önemi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.