1. ANASAYFA
  2. SIHHAT
  3. Türkiye’de Ölüm Nedenleri

Türkiye’de Ölüm Nedenleri

Tarih: 30 Nisan 2018 SIHHAT

Türkiye’de geçen yıl hayatını kaybeden her iki kadından biri “kalp hastalıkları” nedeniyle yaşamını yitirirken, erkeklerin ölüm sebepleri arasında ilk sırayı “iyi ve kötü huylu tümörler” aldı.

Türkiye’de geçen yıl hayatını kaybeden 190 bin 657 kadının yaklaşık yüzde 45’inin ölüm nedeni dolaşım sistemi hastalıkları oldu. Her iki kadından biri “kalp hastalıkları” nedeniyle yaşamını yitirirken, erkeklerin ölüm sebepleri arasında ilk sırayı “iyi ve kötü huylu tümörler” aldı.

Türkiye İstatistik Kurumunun 2017 yılı ölüm nedeni istatistiklerine göre, Türkiye’de geçen yıl 226 bin 166’sı erkek, 190 bin 657’si kadın olmak üzere, 416 bin 881 ölüm vakası gerçekleşti. Ölümlere sebep olan hastalıkların başında, yaklaşık yüzde 40 ile dolaşım sistemi hastalıkları geldi.

Geçen yıl 83 bin 224 kadın ile 82 bin 99 erkek, çeşitli kalp ve beyin damar hastalıklarını kapsayan dolaşım sistemi rahatsızlıkları nedeniyle hayatını kaybetti. Bu nedenle yaşamını yitiren kadınların oranı yüzde 43,6, erkeklerin oranı da yüzde 36,3 oldu.

Kadınların yüzde 48’i (91 bin 582) iskemik kalp hastalığı, kalp yetmezliği gibi çeşitli kalp rahatsızlıkları nedeniyle hayatını kaybederken, erkeklerde bu oran yüzde 26,3 olarak belirlendi.

Beyin damar hastalıkları (serebro-vasküler) nedeniyle yaşamını yitiren kadın sayısı 20 bin 812, erkek sayısı da 17 bin 73 olarak kayıtlara geçti.

TÜMÖRDEN HAYATINI KAYBEDENLERİN 3’TE 2’Sİ ERKEK

En fazla ölüme sebep olan hastalıklarda ikinci sırayı “iyi ve kötü huylu tümörler” aldı. Bu nedenle hayatını kaybedenlerin yüzde 64,6’sını erkekler, yüzde 35,4’ünü kadınlar oluşturdu. Geçen yıl her 4 erkekten biri (yüzde 23,3) kötü huylu tümörler nedeniyle hayata veda ederken, bu oran kadınlarda yüzde 15,2 oldu.

Türkiye genelinde toplam 28 bin 496’sı erkek, 21 bin 358’i kadın olmak üzere 49 bin 855 kişi solunum sistemi hastalıkları, 8 bin 998’i erkek, 11 bin 506’sı kadın olmak üzere 20 bin 504 kişi sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları nedeniyle öldü. Endokrin, beslenme ve metabolizmayla ilgili hastalıklar nedeniyle hayatını kaybeden 20 bin 110 kişinin 11 bin 420’si kadınlardan, 8 bin 690’ı erkeklerden oluştu.

Dışsal yaralanma ve zehirlenme nedeniyle 18 bin 901 kişi hayata veda ederken, bunların 13 bin 843’ünü erkekler, 5 bin 55’ini kadınlar oluşturdu.

Ölüm nedenlerinin cinsiyete göre dağılımına bakıldığında tümörler, solunum sistemi hastalıkları, dışsal yaralanma ve zehirlenmeler nedeniyle daha çok erkeklerin, beslenme ve metabolizmayla ilgili hastalıklarla sinir sistemi hastalıkları nedeniyle daha çok kadınların hayatını kaybetmesi dikkati çekti.

88 KİŞİ AIDS NEDENİYLE ÖLDÜ

Öte yandan geçen yıl Türkiye’de toplam 15 bin 292 kişi kazalar nedeniyle yaşamını yitirdi. Bin 772 kişi intihar, bin 294 kişi de cinayet sonucu hayata veda etti.

Söz konusu dönemde 24 bin 685 kişi akciğer, 15 bin 773 kişi diyabet, 13 bin 971 kişi böbrek hastalığı, 13 bin 832 kişi Alzaymır, 2 bin 268 kişi kronik karaciğer hastalığı, bin 777 kişi astım, 345 kişi ishal, 181 kişi de grip nedeniyle öldü.

Türkiye’de 65’i erkek, toplam 88 kişinin ölümüne ise AIDS neden oldu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

İLGİLİ YAZILAR

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

Son Eklenenler

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

Erkam Medya © islam&ihsan | 2013 - 2024
islamveihsan.com altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.