Türkiye'nin 8'inci Uydusu Türksat 5B Uzayda

Uzayda uydu sahibi 30 ülkeden biri olan Türkiye'nin aktif uydu sayısı, sabah saatlerinde başarılı bir şekilde fırlatılan Türksat 5B'nin yörüngesine oturtulmasıyla 8'e yükselecek.

Türkiye'nin, 4'ü haberleşme (Türksat 3A, Türksat 4A, Türksat 4B, Türksat 5A), 3'ü gözlem (Göktürk-1, Göktürk-2 ve RASAT) olmak üzere aktif 7 uydusu bulunuyor.

Bu uyduların ardından Türksat 3A, Türksat 4A ve Türksat 4B uyduları uzaya gönderildi.

AIRBUS D&S tarafından üretim süreçleri ve test aşamaları tamamlanan Türksat 5A ve Türksat 5B uyduları ise 2017'de imzalanan sözleşme sonrası bu şirketin Fransa'nın Toulouse şehrindeki tesislerinde üretilmeye başlandı. Türksat 5A, 8 Ocak'ta uzaya başarılı şekilde fırlatıldı.

Türksat 5B uydusu da bugün SpaceX firmasının ABD-Florida'da bulunan Cape Canaveral'daki fırlatma merkezinden uzaya yollandı. Falcon 9 roketiyle başarılı şekilde uzaya fırlatılan Türksat 5B'den ilk sinyal alındı.

Tamamen elektrikli itki sistemine sahip Türksat 5B'nin, istasyonlar aracılığıyla tüm yörünge ve alt sistem kontrolleri gerçekleştirilmesinin ardından mayıs-haziran döneminde "42 derece doğu" boylamındaki yörüngesine yerleşmesi bekleniyor.

Türkiye'nin uydudan internet kapasitesi 15 kattan fazla artacak

Türksat 5B ile Türkiye'nin uydudan internet kapasitesi Ka-Bant sayesinde 17 katın üzerinde artırılmış olacak.

Türksat 5B, Türkiye'nin yanı sıra Orta Doğu'nun tamamı, Basra Körfezi, Kızıldeniz, Akdeniz, Kuzey ve Doğu Afrika, Nijerya, Güney Afrika ve yakın komşu ülkelerini içeren geniş bir kapsama alanında hizmet verecek.

5B, sabit uydu servis sınıf uyduları Türksat 4A ve 4B'ye göre en az 20 kat fazla kapasite verimliliği bulunan yüksek verimli uydu kategorisinde yer alıyor.

Sıra Türksat 6A'da

Türkiye’nin en önemli projelerinden yerli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın yapım çalışmaları da hızla devam ediyor. Uydunun kullanılacak alt sistemleri, uydu yer istasyonu ve yazılımları milli imkanlarla geliştiriliyor.

Türksat 6A’nın mühendislik modeli ekipman ve sistem üretimi tamamlanırken sistem seviyesi testleri Uydu Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi'nde devam ediyor.

Uçuş modelinin de ekipman üretimi tamamlanırken sistem entegrasyon hazırlıkları sürüyor. Mühendislik modelinin sistem seviyesi testleri tamamlandıktan sonra ise uçuş modeli entegrasyon ve testlerine devam edilecek. Türksat 6A haberleşme uydusunun 2023'te uzaya fırlatılması öngörülüyor.

Türkiye'de tasarlanıp üretilen ilk gözlem uydusu RASAT

RASAT yer gözlem uydusu, TÜBİTAK Uzay'ın BİLSAT'ın ardından ikinci uzaktan algılama uydusu oldu. Türkiye'de tasarlanıp üretilen ilk yer gözlem uydusu olan RASAT, 17 Ağustos 2011'de Rusya'dan fırlatıldı.

RASAT uydusu, tasarım ömrü 3 yıl olmasına rağmen 17 Ağustos 2021 itibarıyla yörüngede 10'uncu yılını başarıyla tamamladı.

Söz konusu uydu, güneşe eş zamanlı dairesel yörüngede 700 kilometre irtifada bulunuyor, 7,5 metre siyah-beyaz, 15 metre çok bantlı uzamsal çözünürlükte süpürçek kamerayla görev yapıyor.

Yeniden ziyaret zamanı ortalama 4 gün olan RASAT, 3 eksende kontrol edilebiliyor. Her bir çerçeve görüntüsünün boyutları 30x30 kilometre olan uydudan 960 kilometre uzunluğuna kadar şerit görüntü alınabiliyor.

Proje kapsamında, uydu montaj, entegrasyon ve test laboratuvar büyütülürken uydu tasarım, üretim ve test konularında 100'den fazla uzman yetiştirildi.

Göktürk-1 uydusu

Türk Silahlı Kuvvetlerinin hedef istihbaratına yönelik uydu görüntüsü ihtiyacını karşılamak amacıyla üretilen Göktürk-1 uydusu 2016'da uzaya fırlatıldı.

Alçak irtifa dünya yörüngesine oturan uydu, kamu kurum ve kuruluşları için çevre ve yapılaşmanın izlenmesi, tarımsal rekolte tespiti, belediyecilik uygulamaları, sınır kontrolü ve kadastro faaliyetleri gibi birçok alanda uzaktan algılama görevleri yapabiliyor.

Coğrafi kısıtlama olmaksızın dünyadaki herhangi bir yerde keşif için tasarlanan 0,50 metre çözünürlüklü uydunun ömrünün 7 yıl olması öngörülüyor.

İlk yüksek çözünürlüklü keşif ve gözlem uydusu Göktürk-2

Türkiye'de özgün olarak geliştirilen ilk yüksek çözünürlüklü keşif ve gözlem uydusu Göktürk-2, 2012'de gerçekleştirilen fırlatma operasyonuyla görev yörüngesine yerleştirildi.

Göktürk-2, Milli Savunma Bakanlığı, TÜBİTAK Başkanlığı ve TÜBİTAK UZAY-TUSAŞ iş ortaklığı tarafından imzalanan sözleşme kapsamında üretildi.

Uyduyla Türk Silahlı Kuvvetleri ve özel olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaç duyduğu hedef istihbaratı ile sayısal ve coğrafi veri üretimi sağlanıyor. Ayrıca diğer kamu kurum/kuruluşları ile üniversite ve araştırma kurumlarının uydu görüntüsü istekleri karşılanıyor.

Yüksek yerlilik oranıyla üretilen ve 2,5 metre çözünürlüğe sahip gözlem uydusu, Türkiye'nin savunma, çevre, şehircilik, tarım ve ormancılık alanlarında önemli ihtiyaçlarına cevap veriyor.

Söz konusu uydu, yaklaşık 640 kilometrelik bir şeridin görüntüsünü tek geçişte indirebilecek kadar yüksek hızlı veri haberleşmesine sahip bulunuyor.

Dünyanın her yerinden görüntü alma ve iletişim konisi içinde aktarma kabiliyetine sahip uydu, dünya etrafındaki bir turunu yaklaşık 98 dakikada tamamlıyor.

Göktürk-2 Projesi kapsamında uzay ve uydu sistemlerine yönelik teknoloji, uzman insan gücü ve altyapı geliştirilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının gözlem ve araştırma ihtiyaçlarının milli imkan ve kabiliyetlerle karşılanması hedeflendi.

Gelinen noktada, TÜBİTAK Uzay ve TUSAŞ bünyesinde gelecekteki uydu projelerinde görev alacak uzman insan gücü yetiştirilirken uydu ve ekipman seviyesi tasarım, analiz, üretim, montaj, entegrasyon ve test faaliyetlerine yönelik altyapı ve kabiliyetler kazanıldı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.