Türkiye'nin Fen ve Matematik Karnesi

Dünya genelinde öğrencilerin fen ve matematik becerilerini ölçen Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Raporu (TIMSS) açıklandı. Türkiye'de 2011 yılına göre 4. ve 8. sınıflar fen puanlarını artırdı. Matematikte 8. sınıflar ilerleme sağlayamazken 4. sınıflar puanlarını artırdı. Ancak yine de ortalamanın altında kaldı. Fende uluslararası ortalamayı yakalayabilenler sadece 8. sınıflar oldu.

 
 

Dünya genelinde öğrencilerin fen ve matematik becerilerini ölçen Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Raporu (TIMSS) açıklandı. Uluslararası Eğitim Başarılarını Değerlendirme Kuruluşu (IEA) tarafından yürütülen ve dört yılda bir gerçekleşen tarama çalışmasına 2015’te 60'dan fazla ülke, bölge ve eyaletten yaklaşık 600 bin 4. ve 8. sınıf öğrencisi katıldı.

Rapor Türkiye'deki öğrencilerin uluslararası düzeyde becerilerini de ortaya koyuyor. Türkiye matematikte 4. sınıf seviyesinde 49 ülke arasında 36'ıncı. Sekizinci sınıf seviyesinde 39 ülke arasında 24. sırada. Fende ise 4. sınıflar 39 ülke arasında 21'inci, 8. sınıflar 47 ülke arasından 35'inci sırada.

GÜNEY ASYA ÜLKELERİ YİNE LİDER

TIMSS 2015 sonuçlarına göre, sırasıyla Singapur, Hong Kong, Kore, Tayvan ve Japonya matematikte daha önceki yıllarda olduğu gibi en yüksek performans gösteren ülkeler. Fende ise Singapur, Kore, Japonya, Tayvan’ın yanı sıra Rusya ve Slovenya’da başarılı ülkeler arasında. Türkiye ise  4. ve 8. sınıf fen, 4. sınıf matematik puanlarını 2011 yılına göre artırdı. Ancak hala üç testte 500 puan ortalamasının altında yer alıyor.

 Türkiye 4. sınıflarda matematik puanını yükselten 21 ülkeden biri. 2011’de 50 ülke arasında 469 puanla 35. olan Türkiye, 2015’te puanını 483’e yükseltti.  Ancak sıralamasında önemli bir değişiklik olmadı. 49 ülke arasında 36. sırada.

8. sınıf öğrencilerinin başarısında ise bir ilerleme yok. 2011’de 452 puanla 42 ülke arasında 24. olan Türkiye, bu kez 458 puan aldı. Sıralaması ise aynı. Bu kez 39 ülke arasında 24. sırada.

8. SINIFLAR FENDE ULUSLARARASI ORTALAMAYI YAKALADI

Fen alanında ise hem 4. hem de 8. sınıf düzeyinde Türkiye puanlarını artırdı. 4. sınıflar arasında puanını yükselten 17 ülkeden, 8. sınıflar arasında ise puanını yükselten 15 ülkeden biri. 2011’de 4. sınıf öğrencilerinin fendeki başarı sırası 50 ülke içinde 36. idi. Öğrencilerin puan ortalaması 463 puandı. 2015 sonuçlarına göre 20 puanlık bir artışla öğrencilerin puan ortalaması 483 oldu. 39 ülke arasında Türkiye 21. sırada. 8. sınıflar 2011’de 42 ülke arasında 783 puan alarak 21'inci olmuştu. 2015 sonuçlarında 10 puanlık artışla Türkiye 493 puana çıktı. 47 ülke arasında 35. sırada.

"NEREDE YANLIŞ YAPTIĞIMIZI GÖRMEK İÇİN ÖNEMLİ"

Eğitim Reformu Girişimi Koordinatörü Batuhan Aydagül, "Sonuçları sıralama derdine düşmeden eğitim politikalarını geliştirmede kullanmak gerekiyor. Bu ve gelecek hafta açıklanacak PISA sonuçlarından Türkiye'nin eğitimine dair kapsamlı bilgi almak mümkün. Sıralama derdine düşüp kendimizi kötü hissetmek yerine nerede neyi yanlış yaptığımızı görmek için önemli araç" diye konuştu.

"8. SINIF MATEMATİKTE SORUN VAR"

Aydagül, 8. sınıf fen dışında Türkiye'nin ortalamanın altında olduğuna dikkat çekti:

 "8. sınıf fende ise uluslararası ortalama olan 500 puan neredeyse yakalanmış. Bu en başarılı olduğumuz alan. 4. sınıflar matematikte fena değil. Ancak 8. sınıf matematikte sıkıntı var. Türkiye'nin en başarısız olduğu alan 8. sınıf matematik. En alt yüzde 5'teki öğrenciler 289 puan ile Bahreyn, Gürcistan, Lübnan, Tayland'ın da gerisinde.  Buna rağmen, en üst düzeydeki yüzde 5'lik öğrenciler de 634 puanla İrlanda, Kanada, Yeni Zelanda düzeyinde. ğrenciler arasında 345 puan fark var..Bu sonuç eğitimde eşitsizliğin derinliğini açıkça gösteriyor."

Türkiye 1995 ve 2003 yıllarında TIMSS çalışmalarına hiçbir sınıf düzeyinde katılmamıştı. 1999 ve 2007 yıllarındaki TIMSS çalışmalarına yalnızca 8. sınıf düzeyinde, 2011 ve 2015 yılındakilere ise hem 4. sınıf hem de 8. sınıf düzeyinde katıldı.

Kaynak: Aljazeera Türk

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.