Türk’ün Sarığında Ne Vardı?

TARİHİMİZ

“Latin serpuşu yerine Türk sarığı görmeyi yeğlerim” sözünü nasıl anlamak gerekiyor? Türk’ün sarığındaki sır...

Osmanlı hâkim olduğu yerlerdeki gayrimüslimleri İslâm’a girmeye zorlamamış, soykırım ve kültür emperyalizmi gibi zulümlere aslâ meydan vermemiştir.

“TÜRK ATLARI VİSTÜL’DEN SU İÇMEDİKÇE LEHİSTAN KURTULAMAZ”

Osmanlılar, ülkelerindeki gayrimüslimleri Allâh’ın kendilerine emâneti kabul etmişler ve onlara bu zihniyetle muâmelede bulunmuşlardır. Bu davranışın bereketiyledir ki Lehistan’da: “Türk (Osmanlı) atları Vistül Nehri’nden su içmedikçe, bu ülke (Lehistan) hürriyet ve istiklâle kavuşamaz!..” sözü, bir darb-ı mesel hâline gelmişti. Bu yönüyle Osmanlı, başka milletlerin tercih ettiği bir devlet hüviyetinde olmuştur.

“LATİN SERPUŞU YERİNE TÜRK SARIĞI GÖRMEYİ YEĞLERİM”

Nitekim Fâtih’in askerleri surları zorlarken, Bizans asillerinden olan Hristiyan Grandük Notaras’ın, Ayasofya’daki bir müzâkerede Papa’dan yardım taleb edilmesi teklîfine karşı sarfettiği şu ifâde de meşhurdur: “İstanbul’da kardinal serpuşu (şapkası) görmektense, Türkler’in sarığını görmeyi tercîh ederim!..”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Vakıf-İnfak-Hizmet, Erkam Yayınları