Tuvaletin Yönünün Kıbleye Doğru Olmasının Mahsuru Var mıdır?
Tuvaletin yönünün kıbleye doğru olmasının mahsuru var mıdır? “Biriniz, tuvalete girdiğinde Kıble’ye ne önünü dönsün ne de arkasını. Medine’nin doğusuna veya batısına doğru dönünüz” hadisini nasıl anlamalıyız?
Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a) şöyle buyurmuştur:
“Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdular:
«Biriniz, tuvalete girdiğinde Kıble’ye ne önünü dönsün ne de arkasını! (Medîne’nin) doğusuna veya batısına doğru dönünüz!»” (Buhârî, Vudû, 11)
“Doğuya veya batıya dönünüz!” emri Medîne-i Tâhire için geçerlidir. Yoksa her bölgeye göre Kıble’ye tâzimen hangi tarafa dönmek gerekiyorsa oraya yönelmek gerekir. Bu hassâsiyet, Kıble’ye ve Kâ’be’ye hürmet maksadıyla gösterilmektedir.
Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a) şöyle buyurur:
“Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v):
«Helâya geldiğiniz zaman kıbleyi karşınıza almayın, onu arkanıza da almayın, fakat (Medine’nin) şark tarafına veya garb tarafına doğru dönünüz!» buyurdular.
Sonraları Şam’a geldik ve kıble tarafına doğru binâ edilmiş birçok helâlarla karşılaştık. Tuvalet yaparken olabildiğince yan dönmeye çalışır ve istiğfâr eder, Allah Teâlâ’dan mağfiret dilerdik.” (Buhârî, Salât, 29)
HAYIRLI İŞLERDE KIBLEYE DÖNMEK
Ancak hayırlı ve nezih işlerde kıbleye doğru dönmek tavsiye edilmiştir.
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:
“Her şeyin şerefli bir tarafı vardır; meclislerin en şerefli yeri ise Kıble istikâmetine bakan kısmıdır.” (Taberâni, Kebîr, X, 320/10781)
Abdullâh ibn-i Ömer (r.a) umûmiyetle yönünü kıbleye dönerek otururdu. (Buhârî, el-Edebü’l-müfred, no: 1137)
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:
“Her kim bizim şu kıldığımız namazı kılar, kıblemize yönelir, kestiğimizi yerse; Allâh’ın ve Rasûlü’nün ahd ü emânını hak eden Müslüman işte odur. Artık Allâh’a (ve Rasûlü’ne) karşı (öyle olan bir kimsenin) ahd ü emânına hiyânet etmeyiniz.” (Buhârî, Salât, 28)
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Siyer-i Nebi.