“Üç Günde Kur’an Öğreten Program” Başlıyor

“3 Günde Kur’an Öğreten Program” 27 Haziran 2022’de Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde başlıyor.

Geçtiğimiz yıllarda uygulanan ve binlerce kişiyi Kur’an ile tanıştıran “3 Günde Kur’an Öğreten Program” bu yaz da 7’den 70’e herkese Kur’an-ı Kerîm öğretmek için gün sayıyor.

27 Haziran 2022 Pazartesi günü başlayacak “3 Günde Kur’an Öğreten Program”ına son güne kadar kayıt yapılabilecek.

PROGRAM KAÇ GÜN SÜRECEK?

Program, 10 gün sürecek. Dersler iki grupta işlenecek. Hafta sonları ders yapılmayacak.

1. grup dersleri, 27 Haziran 2022 Pazartesi günü başlayıp 08 Temmuz 2022 Cuma günü son bulacak.

2. grup dersleri ise, 18 Temmuz 2022 Pazartesi günü başlayıp 29 Temmuz 2022 Cuma günü sona erecek.

DERS PROGRAMI NASIL OLACAK?

Programa başvurular ilk ders günü olan 27 Haziran’a kadar yapılabilecek. 10 gün sürecek olan derslerin ilk 3 gününde Elif-Ba konuları bitirilecek kalan 7 gün boyunca 2 şer saat topluca yüzüne Kur’an okunacak. Program sonunda da “Kur’an Okuma Belgesi” takdim edilecek.

PROGRAMA KİMLER KATILABİLİR?

“3 Günde Kuran Öğreten Program” 7’den 70’e erkek ve kadın bütün vatandaşlara yönelik olacak.

PROGRAMA NASIL KATILABİLİRİM?

0531 266 88 57 nolu telefonu arayarak, programa kaydınızı kolayca yapabilirsiniz.

“3 Günde Kur’an Öğreten Program”a katılarak veya YouTube’da “3gündekurankanalı”ndaki ders videolarını izleyip siz de Kur’an-ı Kerim’i kolayca öğrenebilirsiniz.

PROGRAM NEREDE YAPILACAK?

“3 Günde Kur’an Öğreten Program” İstanbul’un Üsküdar ilçesinde, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Prof. Dr. Raşit Küçük Seminer Salonu’nda (Capitol AVM’nin yanında) yapılacak.

7’DEN 70’E HERKES KUR’AN İLE BULUŞSUN, OKUSUN!

İslam ve İhsan

3 GÜNDE KUR'ÂN ÖĞRENMEK İSTER MİSİN?

3 Günde Kur'ân Öğrenmek İster misin?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.