Uhud Dağı Kadar Altınım Olsa…
Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, sadece kendilerine mahsus bir fazîlet olmak üzere, dünyalık nâmına bir şey saklamaz, elinde ne varsa onu Allah yolunda harcardı.
Sahâbeden Ebû Zer -radıyallâhu anh- nakleder:
Hazret-i Peygamber’le Medîne kenarında bir taşlık arâzide yürüyorduk. Karşımıza Uhud Dağı çıktı. Hazret-i Peygamber bana:
“–Yâ Ebâ Zer!” dedi. Ben de:
“–Buyur yâ Rasûlâllah!” dedim.
Buyurdu ki:
“–Yanımda şu Uhud Dağı kadar altın olsa, bu beni sevindirmez. Bir borcu ödemek için ayırdığım hâriç, yanımda bir dinar bulunduğu hâlde üç gün geçmesini istemem.” (Müslim, Zekât, 32; Buhârî, İstikrâz, 3)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Âlemlere Rahmet: Hz. Muhammed, Erkam Yayınları