Uhud'da Şehit Olan Sahabilerin Fazileti

PEYGAMBERİMİZ

Peygamberimizin (sav.) gönlünde iz bırakan mübârek Uhud şehidlerinin fazileti...

Uhud ve şehidleri Allah Rasûlü’nün gönlünde öyle derin bir iz bırakmıştı ki, her zikredildiği vakit, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, o mübârek şehidlerin fazîletini beyan sadedinde:

UHUD ŞEHİTLERİNİN FAZİLETİ

“Vallâhi ashâbımla birlikte ben de şehîd olup Uhud Dağı’nın dibinde gecelemeyi ne kadar isterdim!” buyururdu. (Ahmed, III, 375) Bu hâl, Allah Rasûlü’nün ümmetine olan muhabbet ve şefkatinin en bâriz ifâdelerinden biridir.

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir gün Uhud şehidlerine uğradı ve:

“–Onların (îman ve sadâkatlerine) şehâdet ederim.” buyurdu.

Ebû Bekir -radıyallâhu anh-:

“–Ey Allâh’ın Rasûlü, biz onların kardeşleri değil miyiz? Onlar nasıl Müslüman oldularsa biz de öyle Müslüman olduk, onların cihâd ettiği gibi biz de cihâd ettik!” dedi.

Rasûl-i Ekrem Efendimiz şu cevâbı verdi:

“–Evet (söylediğiniz hususlar doğru), ancak benden sonra ne gibi bid’atler çıkaracağınızı bilemiyorum.”

Hazret-i Ebû Bekir ağladı, ağladı ve sonra:

“–Yani biz Sen’den sonraya mı kalacağız yâ Rasûlâllah?” (diye kederlendi). (Muvatta, Cihâd, 32)

Hazret-i Ebû Bekir’in bu hâli, Allah Rasûlü’ne olan muhabbetinin kemâline ve onun “üçüncüleri Allah olan ikinin ikincisi” olduğuna ne güzel bir delildir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, 12 Saadet Damlaları, Erkam Yayınları