Ülkesine Dönen Suriyeli Sayısı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarından sonra ülkesine dönen Suriyelilerin sayısı 291 bin 790’dır.” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dünyanın hiçbir zaman, herkesin kendi toprağında ilanihaye yaşayacağı kadar huzurlu ve barış dolu bir yer olmadığını belirterek, insanların hep bir şeylerden kaçtıklarını, bir yerlere göç ettiklerini veya sürüldüklerini, bazen can güvenliği, bazen işgal, bazen açlık ve kuraklık sebepleriyle göç olgusunun tarihin her anında var olduğunu dile getirdi.

21. yüzyılın göç fotoğrafında ise 244 milyon göçmen bulunduğunu ve bunların 71,4 milyonunun mülteci ya da zorla yerlerinden edilmiş insanlar olarak tarif edildiğini aktaran Bakan Soylu, şöyle devam etti:

“Oysa göçmenlerin sayısı 1990 yılında 153 milyon, mültecilerin sayısı ise 2000 yılında 21,1 milyon kişiydi. Öyleyse bu fotoğrafta medeniyetin ilerlemesine rağmen, insanlık adına, insanın huzur ve refah içinde yaşama hakkı adına, çok da bir şey değişmedi. Bu fotoğrafta Anadolu açısından da bir şey değişmedi. Anadolu tarihin her döneminde, dünyanın her köşesinden göç alan, insanların hayatta kalabilmek için akın ettikleri bir yerdi. Geçenlerde bir konuşmamda da ifade ettim, İkinci Murat zamanında Avrupa’dan zulümden kaçıp bu şehre, Edirne’ye yerleşen Hahambaşı Sarfati, Avrupa’daki cemaatlere yazdığı ünlü mektubunda diyor ki ‘Türkiye’nin yolu, hayat yoludur, siz beni dinlerseniz tembellik etmeyiniz Türkiye’ye geliniz.’ Bu önemli bir tespittir, anlamlı da bir tespittir.”

Soylu, burasının tarih boyunca böyle kanaatlerin oluştuğu, böyle çağrıların yapıldığı bir huzur ve güven vahası olduğunu vurgulayarak, “Hem topraklarımızın bereketi sebebiyle böyle olmuştur, hem de buradaki milletin asaleti sebebiyle bu böyle olmuştur. Ancak dünden bugüne değişen bir şey var ki o da şudur, eskiden Anadolu göçün hedef yeriydi, şimdi ise hem hedef hem de geçiş yeri. Yani bir kısım insanlar Orta Doğu’dan kalkıp Türkiye’ye geliyorlar ve burası onlar için yeterli oluyor, kalmak istiyorlar. Belki de ilk fırsatta geri dönebilmek için daha batıya gitmek istemiyorlar. Mesela Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarından sonra ülkesine dönen Suriyelilerin sayısı 291 bin 790’dır. Bir kısmı ise hayatını tamamen Avrupa’ya taşımak istiyor. İşte bu toplantıyı bugün Edirne’de yapıyor olmamız daha ziyade bu ikinci grup insanla ilgilidir, çünkü Türkiye’nin doğusu, göçün ülkemize geldiği, batısı ise ülkemizden dışarıya gittiği sınırlarımıza sahiptir. Toplamda 481 kilometre olan batıdaki kara sınırlarımız ve Ege Denizi’ndeki sorumluluk alanımız, elbette ki düzensiz göç için ciddi bir cazibe alanıdır. Bunların içinde, ülkeye girerken de kaçak yollarla girenler olduğu gibi, ülkemize uluslararası koruma statüsüyle girip kaçak olarak batıya geçmeye çalışan insanlar da bulunmaktadır.”

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.