Uluslararası Af Örgütü, Katil İsrail’e Silah Ambargosu Uygulanması Çağrısı Yaptı

ABD Merkezli Uluslararası Af Örgütü, katil İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Kongre’de yapacağı konuşma öncesi ABD’ye “savaş suçu ortaklığı” uyarısında bulunarak, katil İsrail’e silah ambargosu uygulanması çağrısı yaptı.

Uluslararası Af Örgütü’nün internet sitesinden “ABD’nin Gazze’deki savaş suçlarındaki suç ortaklığı konusunda uyarı” başlıklı açıklama yayımlandı.

Açıklamada ifadelerine yer verilen Uluslararası Af Örgütü ABD İcra Direktörü Paul O'Brien, "Yeter artık" diyerek, “ABD hükümetine, dünya çapındaki uzmanlardan, ABD menşeli silahların İsrail hükümeti tarafından savaş suçlarında ve hukuka aykırı cinayetlerde kullanıldığına dair çok sayıda kanıt sunuldu. Silah transferlerinin devam etmesi, ABD'yi bu silahlarla işlenen uluslararası hukuk ihlallerinin suç ortağı haline getirecek." uyarısı yaptı.

O'Brien, "Uluslararası Af Örgütü'nün kendi araştırması, İsrail hükümetinin ABD tarafından sağlanan silahları uluslararası insani hukuk ve insan hakları hukukunun yanı sıra ABD yasa ve politikasını da ciddi şekilde ihlal edecek şekilde kullandığını birçok kez gösterdi." ifadelerini kullandı.

Uluslararası Adalet Divanı’nın, Gazze'de soykırım riskinin ve İsrail güçlerinin uluslararası insancıl hukuku ihlal etmek için ABD silahlarını kullandığını değerlendirmenin makul olduğuna karar verdiğini hatırlatan O’Brien, “Bu bulguların ışığında, ilk adım olarak Başkan Biden, ABD'nin İsrail hükümetiyle uluslararası hukuku ağır ihlallerindeki suç ortaklığına son vermeli ve İsrail hükümetine silah transferini derhal askıya almalı." çağrısında bulundu.

O'Brien, Biden’ın, İsrail güçlerinin Refah'taki eylemleriyle ilgili endişelerini birçok kez dile getirdiğini ve bu nedenle bir silah sevkiyatını geciktirdiğini anımsatarak, Biden’ın İsrail’e silah transferlerine devam etmesi halinde, “daha da büyük ve yasa dışı bir felakete, insanların acı çekmesine ve ölümüne yol açacağını elbette bilmesi gerektiğini" belirtti.

Filistin’de her gün binlerce sivilin hayatının tehlike altına olmasından dolayı ABD hükümeti ve şirketlerinin bundan sorumlu olduğunu kaydeden O’Brien, "Şimdi İsrail hükümetine yapılan tüm silah transferlerini acilen askıya almanın ve kalıcı bir ateşkes için baskı yapmanın zamanıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.