Uluslararası Nakşibendîlik Sempozyumu Düzenleniyor
"Uluslararası Bahâeddin Nakşibend ve Nakşibendîlik Sempozyumu" düzenleniyor.
Aziz Mahmud Hüdâyî Vakfı, İstanbul Tasavvuf Araştırmaları Merkezi’nin (İSTAM) koordinatörlüğünde ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilecek olan Uluslararası Nakşibendîlik Sempozyumu, 2-3-4 Aralık 2016 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek.
2 Aralık’ta Haliç Kongre Merkezi’nde açılışı yapılacak sempozyumun, 3-4 Aralık’ta Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde oturumları yapılacak.
Tasavvuf yolunun temel kaynaklara müracaatla ve bilimsel bir üslupla inceleyerek halkımıza ve dünyaya tanıtılması gayesiyle Aziz Mahmud Hüdâyi Vakfı tarafından düzenlenen sempozyumdaki muhtemel oturum başlıkları ise şunlar: Bahâeddin Nakşibend, Orta Asya’da Nakşibendîlik, Anadolu ve Balkanlar’da Nakşibendîlik, Ortadoğu’da Nakşibendîlik, Hint-Alt Kıtasında Nakşibendîlik, İstanbul’da Nakşibendîlik, Nakşibendîlik’te Tasavvufî Eğitim ve Düşünce, Nakşibendîliğin İçtimâî Hayata Tesirleri.
BAHÂEDDİN NAKŞİBEND HAZRETLERİ KİMDİR?
Şâh-ı Nakşibend diye anılan Hoca Bahâeddin Nakşibend Buhârî Hazretleri, XIV. asırda Orta Asya’nın mühim merkezlerinden biri olan Buhara’da dünyaya gelmiştir. Hicrî 718-791, mîlâdî 1318-1389 yılları arasında yaşayan bu Allah dostu, XII. asırda Abdülhâlik Gucdüvânî tarafından kurulan Hâcegân tasavvuf yolunun unutulmaya yüz tutan prensiplerini yeniden ihyâ ederek bir irfan okulu binâ etmiş, kendisinden sonra Nakşibendiyye adıyla anılan bu maneviyat yolu İslâm dünyasında geniş bir yayılma imkânı bulmuştur.
Kabri, Özbekistan’ın Buhara şehrinde önemli bir ziyâretgâh olan Bahaeddin Nakşibend Hazretlerinin açtığı yol, Hindistan’dan Balkanlar’a, Yemen’den Kafkaslar’a kadar İslâm dünyasında geniş bir coğrafyada yayıldığı gibi, Osmanlı Devleti’nde Fatih Sultan Mehmed döneminden itibaren Anadolu’yu aydınlatan bir irfan ocağı olmuştur. Bahâeddin Nakşibend’in yaptığı belki de en önemli iş, tasavvuf ile dînin zâhirî ilimlerini, bir diğer ifâdeyle sûfîler ile ulemâyı ya da tekke ile medreseyi birbirinden ayrı, hatta rakip olarak gören anlayışı reddetmiş ve din âlimlerine büyük bir saygı göstermiş olmasıdır. Onun yolunu izleyen İmâm-ı Rabbânî ve Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî de kendi dönemlerinde İslâm’a ve ümmete büyük hizmet etmiş önemli şahsiyetlerdir.
Haliç Kongre Merkezi
02 Aralık 2016 Saat: 13.30
Haliç Kongre Merkezi Sütlüce Mah. Karaağaç Cad. Beyoğlu/İstanbul Tel: 0.212 311 11 11
Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi
03-04 Aralık 2016 Saat: 10.00
Selamiali Mah. Eski Bağlarbaşı İETT Garajı, Bağlarbaşı/Üsküdar İstanbul Tel: 0.216 310 74 74
Ayrıntılı Bilgi: www.naksibendiliksempozyumu.org
YORUMLAR