Ümera Ne Demek? Kime Denir? Ümera Ne Anlama Gelir?
Ümera ne demek? Ümera kelimesinin anlamı nedir? Ümera kelimesine örnek cümleler...
ümerâ: Emirler, beyler, kumandanlar. Âmirler. Binbaşıdan paşaya kadar üst rütbeli zâbitler anlamlarına gelmektedir.
ÜMERA KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
Osmanlı’nın Anadolu beylikleri arasındaki faydasız ve boş çekişmelere karışmadan batıya doğru fetih rûhuyla ilerleyip cihâd üzere olması, bu îlân ve telkindeki samîmiyeti sergilediğinden, Osman Gâzi’nin etrafında sarsılmaz bir tevhîd hâlesi oluşturdu. İ‘lâ-yı kelimetullâh gâyesinin kendisi için İslâm’ın bir emri olduğu şuûrunda olan herkes, onun açtığı mukaddes bayrağın altına koştu. O sıralarda Moğol istîlâsı ile dağılmış bulunan Selçuklu’nun ulemâ ve ümerâsı da Osman Gâzi’nin yanına gelmiş ve kendisine bey’at etmişlerdir. Bunda son Selçuklu sultânının Osman Gâzi’ye
olan teveccühü de, rol oynamıştır. O, Osman Gâzi’ye:
‘‘---Oğul Osman Gâzi! Sende saâdet nişanları çoktur. Sana ve nesline âlemde mukâbil yoktur. Benim duâm, Allâh’ın inâyeti, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in mûcizâtı ve evliyânın himmeti seninledir.’’ iltifâtını yapmış ve i‘lâ-yı kelimetullâh yolundaki muvaffakıyet ve gayretleri dolayısıyla ona tuğ, alem, kılıç ve bir de ferman göndermişti.
*****
Osmanlı üzerine yaptığı seferde Timur, etrafında bulunan kıymetli ulemâ ve umerânın sözlerini ve îkazlarını duymaz bir hâldeydi. Zira onların re’yi, ekseriyetle müslümanlar arasında ehl-i küfürle yaptığı gazâlar sebebiyle büyük muhabbet kazanmış olan Osmanlı’yla harp etmenin yanlış olduğu yolunda idi.
*****
Diğer taraftan, bulunduğun memleketin ulemâ, şurefâ ve ümerâsı da âgâh olup sizin mübârek varlığınızı nîmet bileler ve sizden istifâde edeler. Sakın size tâzim ve hürmette kusur etmeyeler. Muhâlif olup size sû-i kasd edenlere ve sizi çekemeyenlere mânî olalar. Bu fakir, bunları nasihat yollu yazdım. Zira Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: «Din nasihattir!» buyurmuşlardır.
*****
Buraya kadar binlercesi içinden birkaç misâl sadedinde zikrettiğimiz Hak dostları, arz ettiğimiz gibi Osmanlı cemiyetini feyiz dolu himmet ve irşadlarıyla bir ağ gibi örmüşler, böylece toplumda nice mümtaz şahsiyetler, gönül erleri ve gayb erenleri yetişmiştir. Bunlara, ümmî sıfatlı kimselerden ulemâya, ümerâdan askere kadar, toplumun hemen her kesiminde rastlamak mümkündür. Dillerde ‘‘üçler, yediler, kırklar’’ gibi tasniflerle ifâde edilen bu has kullar silsilesinin, bilinen ve bilinmeyen nice örnekleri vardır. Bu örnekler ki, İslâm devletleri içinde en uzun ömre nâil olan Osmanlı’nın gazâ ve duâ ordularıyla gerçekleştirdiği muhteşem muzafferiyet ve mazhariyetlerin temelini oluştururlar.
*****
Zamanındaki bütün İslâm dünyasının zirve şahsiyetlerinden olan bu mümtaz zâtın adı Şemseddîn Ahmed Çelebi’dir. Babası Şücâüddîn Süleyman Bey, dedesi Fâtih devri ümerâsından Kemâl Paşa’dır. Dedesine izâfeten Kemâl Paşazâde olarak, diğer bir ifâdeyle de İbn-i Kemâl Paşa şeklinde yâd edilmiştir.