Ümmü Habibe Validemizin Peygamberimize Olan Sadakati
Ümmü Habîbe vâlidemizin, evine kadar gelen babası Ebû Süfyân’ı hayretler içinde bırakan tavrıyla Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’e olan sadakati.
Müşrikler, Hudeybiye Sulh Anlaşması’nı, iki sene sonra, Müslümanlara karşı işledikleri büyük bir katliâm ile bozmuşlardı. Üstelik Allah Rasûlü’nün (s.a.v.) yeniden yaptığı sulh tekliflerini de dikkate almadılar. Daha sonra ise büyük bir korkuya kapılarak liderleri olan Ebû Süfyân’ı Medîne-i Münevvere’ye gönderdiler.
O MİNDERE OTURMAYA LAYIK DEĞİLSİN
Medîne’de hiç kimse Ebû Süfyân’a yüz vermedi. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in zevcesi Ümmü Habîbe vâlidemiz, Ebû Süfyân’ın kızı olduğu hâlde, evine kadar gelen babasının oturmak istediği minderi altından çekip aldı. Ebû Süfyân hayretle:
“–Kızım, minderi mi bana, beni mi mindere lâyık görmedin?” diye sordu.
Ümmü Habîbe vâlidemiz:
“–Bu minder, Rasûlullah Efendimiz’e âittir. Sen necis bir müşrik olduğun için, ona oturmaya aslâ lâyık değilsin!” cevâbını verdi.
Ebû Süfyân işittiği bu cümleler karşısında âdeta dondu kaldı:
“–Kızım, sen bizden ayrılalı bir acâyip olmuşsun!” dedi.
Ümmü Habîbe vâlidemiz:
“–Hayır, Allah beni İslâm ile şereflendirdi.” diyerek îman muhabbetinin her şeyin üzerinde olan ulvî değerini ifâde etti. (İbn-i Hişâm, IV, 12-13)
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlakından 1, Erkam Yayınları