Ürettiği Engelli Rampasıyla Umut Oldu

Kadın girişimci Melis Tasacı, hem kendi ayakları üstünde durabilmek hem de engellilerin günlük hayatlarını kolaylaştırmak için kurduğu firmada üretilen engelli rampalarını 7 ülkeye ihraç ediyor.

Melis Tasacı, Hacettepe Üniversitesi İstatistik Bölümünde okurken engellilere yönelik ürünler üreten sektörde çalışmaya başladı. Bu süreçte engellilerin karşılaştıkları sorunları yakından görme fırsatı bulan Tasacı, 23 yaşında üniversiteden mezun olduktan sonra arabasını satarak firmasını kurdu.

Firmasında ürettiği engelli rampalarını, Fransa, İsrail, Romanya, Rusya, Gürcistan başta olmak üzere 7 ülkeye ihracat eden Tasacı, Kadın Girişimciler Derneğinin de en genç üyeleri arasında yer alıyor.

Tasacı, iş hayatındaki başarısını ve yaşadığı zorlukları AA muhabirine anlattı. Üniversite birinci sınıftayken çalışmaya başladığı firmada engelli ürünlerini araştırdığını ifade eden Tasacı, engellilerin herhangi bir yere ulaşmada zorluklar yaşadığını fark ettiğini, bu nedenle portatif engelli rampaları üzerinde yoğunlaştığını söyledi.

Firmasını 2008'de kurduğunu anlatan Tasacı, iş hayatının ilk zamanlarında engelli rampalarını ithal ettiklerini dile getirdi. İki yıllık bir Ar-Ge çalışması sonucunda rampaları kendilerinin üretmeye karar verdiklerini ifade eden Tasacı, şu değerlendirmede bulundu:

"Türkiye'de ilk kez portatif engelli rampaları üreten firmamızı kurduk. Bankalar, hastaneler, okullar, kamu kurumları, kamu hastaneleri ve bakanlıklarda bu rampalarla engellilere erişim sunuyoruz.

Ne kadar kolay, ne kadar pratik olursa, kullanıcı için ne kadar ekonomik olursa o kadar fazla alanda engelliler erişime sahip olacaktı. Türkiye'de ürettik. Talepler beklediğimizin üzerinde oluyor. Bizim için en büyük atılım yurt dışına ihracatımız oldu. Belli bir kaliteyi sağladıktan sonra yurt dışında ilk kez Türkiye'yi temsil eden ilk firma olarak fuarlara katıldık. Hala bu alanda tek firmayız. Şu anda 7 ülkeye ihracat yapıyoruz. En büyük talep bize Fransa ve Romanya'dan geliyor. Avrupa bu konuda bizden bir adım önde. Şu anda üretimimizin yüzde 85'ini ihraç ediyoruz. Türkiye'de talebin oluşmasını çok istiyoruz yerli üretim noktasında. Dubai, İsrail, Gürcistan, Rusya'ya gidiyor ürünlerimiz."

Girişimciliğin zorlu bir süreç olduğunun altını çizen Tasacı, "İlk adımı atmak için ya cesaretiniz olacak ya da finans kaynağınız limitsiz olacak. Çok yüksek bir finans kaynağım yoktu ama vosvos bir arabam vardı. Onu 3 bin 500 liraya sattım ve ilk şirketimizi kurduk. Adım adım ilerleyerek, üretimi de bir anda büyütmeyerek, talebe göre genişleterek firmayı şu anda bu hale getirdik." dedi.

"FABRİKA GİBİ BİR AİLEM VAR"

İş hayatındaki en büyük şansının ailesi olduğunu ifade eden Tasacı, arkasında fabrika gibi bir ailesi olduğunu dile getirdi. Tasacı, kardeşinin ODTÜ Maden Mühendisliği, babasının da Hacettepe Elektronik Mühendisliği mezunu olduğunu, İvedik Organize Sanayi Bölgesi'ndeki firmasında tüm aile bireyleriyle bir arada çalıştığını söyledi.

Tasacı, "Bizim çıkardığımız ürünlerde her şey bizim kontrolümüz altında çıkıyor. Bir iş yapmak isteyenler 'Aman ne gerek var?' sözleriyle karşılaşacaklar. Eğer inanıyorlarsa vazgeçmesinler. Denemek için bir süreyi riske atmanız gerekiyor. Özellikle kadınlar iş yapmalı. Kadınlar yapabilir. Ben alüminyumu, engelli ürünlerini, rampayı seçtim. Bu konuda bilgi sahibiydim. Bilgi sahibi ve deneyim olduğunda hepimiz başarabiliriz." sözlerine yer verdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.