Üsküdar'da Üç Oyun Sahnede

"Ziyafet Sofrası", "En Büyük Haber" ve yeni oyun "Köprüden Önce Son Çıkış" bu ay Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde sahnelenecek.

Üsküdar'da tiyatroseverlere üç güzel haber; Ziyafet Sofrası oyunu 15 Ekim Pazartesi 20:00'de, En Büyük Haber oyunu 17 Ekim Çarşamba 20:00'de ve Köprüden Önce Son Çıkış oyunu 25 Ekim Perşembe 20:00'de Bağlarbaşı'nda izleyiciyle buluşacak.

ZİYAFET SOFRASI

Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin eserinden sahneye uyarlanan Ziyafet Sofrası tiyatro oyunu Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanına ulaşmaya devam ediyor.

Oyun, iki sarhoşun karınlarını doyurmak için gittikleri Hüdayi Dergah'ında karşılaştıkları manevi ziyafeti mizahın güçlü diliyle sahneye aktarıyor.

Ziyafet Sofrası, 15 Ekim Pazartesi günü, saat 20:00'de Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde sahnelenecek.

EN BÜYÜK HABER

Muhsin iflas etmiş bir fabrikatördür. Haciz ve davaların etkisinden uzaklaştırmak için kızı ve karısını memlekete yollar. Fakir bir semtte tek oda bir ofis tutup işlerine devam etmeye çalışır. Arkadaş bildikleri kişiler işleri bozulunca ondan uzaklaşır ve onu bir başına bırakırlar. Fabrika müdürü İlyas ve çaycı Hayri herşeye rağmen Muhsin’i yalnız bırakmazlar. Muhsin derin bunalımdan intihar ederek kurtulmayı planlar, tüm denemelere rağmen başaramaz.

Bir gün Muhsin’nin köylüsü olduklarını idda eden Sefer ve Ziya ofisi ziyaret ederler. Ziya ve Sefer bir gece ofiste bulunan kasayı soymak için harekete geçerler. Soygun esnasında etrafta bulunan kitaplara çarpan Ziya düşürdüğü Kur’an-ı Kerim’i okumaya başlar. Bu esnada Muhsin iki hırsızı ansızın yakalar. Ziya ve Sefer Kur’an-ı Kerim’in kendileriyle konuştuğunu söylerler. Bu üç adam Kur’an ile tanışma sürecine gider ve değişim başlar.

 

Kur'an- ı Kerim'in anlaşılmasına yönelik farkındalık oluşturmak ve insanlığın ana kitabı olan Kuran'la olan bağlarını daha güçlü hale getirmek amacıyla hazırlanan oyun İflas eden iş adamı Muhsin Karaoğlu'nun  hikayesini komik bir dille sahneye aktarıyor. Kısa sürede 52.000 seyirciye ulaşan En Büyük Haber izleyicisiyle buluşuyor.

En Büyük Haber, 17 Ekim Çarşamba günü saat 20:00'de Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde sahnelenecek.

KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ

İnsan daima araftadır. İki nokta arasında; ''Yaşam ile Ölüm'', ''Hak ile Batıl'', ''Mana ile Hiçlik''... Bazıları ortada bir yol tutarken, bazıları kenarda yaşar. Bu sınırdaki yaşamda da insan, onu hakka çekmek ve onu batıla düşürmek isteyen iki el arasındadır. Tüm bu seçimler insan hep bir işaret beklemektedir.

Adem, gecenin en karanlık anında, ıssız bir köprünün orta yerinde, aşağıya kadar sarkmış bir haldeyken, yoldan geçen biri adam Adem'i engelleyip, bu konuda ikna olana kadar onu köprünün korkuluklarına bağlar. Garip bir balıkçının işe dahil olmasıyla arapsaçına dönen olay, balıkçının sorduğu bir soruyla Adem'in hiç planlamadığı manevi bir yolculuğa döner; ''İman ediyorum diyorsun da Adem, o zaman uçurumun kenarında ne işin var?''

Köprüden Önce Son Çıkış, 25 Ekim Perşembe günü saat 20:00'de Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde sahnelenecek.

BİLETLER 

Oyun biletleri öğrenci 15, tam  20 liradan satışta.

Biletlerinizi www.biletiva.com/TIYATRO_KULLIYEN adresinden temin edebilir veya 0553 545 43 53 numaralı telefondan rezervasyon yaptırabilirsiniz.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.