Utanç Dolu 1 Yıl: Gazze Soykırımında Unutulmayanlar

İşgalci İsrail, bir yıl boyunca aralıksız şekilde bombaladığı Gazze Şeridi'nde kadın, çocuk, yaşlı, erkek ayırt etmeksizin on binlerce Filistinliyi katlederken, hayatta kalmayı başaranların yaşayabilecekleri alanları da yerle bir etti.

İşgalci İsrail, 1 yıldır devam eden saldırılarında Gazze Şeridi'nde taş üstünde taş bırakmadı ve her alanda soykırım işledi.

İşte dünyanın gözü önünde 1 yıldır işlenen soykırımın unutulmayanları:

7 Ekim: Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları işgalcilere karşı “Aksa Tufanı Operasyonunu” başlattı.

13 Ekim: New York İnsan Hakları izleme örgütü işgalci İsrail’in fosfor bombası kullanıldığının kanıtlarını öne sürdü.

14 Ekim: Birçok ülkede “Filistin’e destek İsrail’e yaptırım”  protestoları-yürüyüşleri düzenlendi.

17 Ekim: El Ehli hastanesi bombalandı. Doktorlar cenazelerin arasında basın toplantısı yaparak dünyaya seslendi.

Anglikan Kilisesi bünyesindeki El-Ehli Baptist hastanesi bombalandı. Doktorlar cenazelerin arasında basın toplantısı yaparak tüm dünyaya seslendi-çağrıda bulundu.

27 Ekim: İşgalci İsrail Gazze’ye kara harekâtı başlattı.

29 Ekim: Kassam Tugayları Gazze’de işgalcilerle sokak çatışmalarının yaşandığını duyurdu.

8 Kasım: G7 Hamas’ı kınayarak işgalci İsrail’den saldırılara ara vermesini istedi.

24 Kasım: İlk rehine takası yapıldı.

13 Aralık: İşgalci İsrail basınında skandal "Gazze'de toplu gözaltı" fotoğrafı paylaşıldı.

15 Aralık: İşgalciler üç işgalci Yahudi İsrailli rehineyi "yanlışlıkla" öldürdü.

11 Ocak: Soykırımcı İsrail'in Gazze'de 'soykırım' işlediğine dair dava Lahey Uluslararası Adalet Divanı'nda başladı.

17 Mart: Yoğun abluka ve açılmayan sınır kapılarının tetiklediği insani kriz için Gazze’ye havadan yardım yapıldı.

22 Mart: İşgalci İsrail, Gazze'de arazide yürüyen savunmasız sivilleri bombaladığını kabul etti.

1 Nisan: Sivillerin ve bebeklerin tedavi gördüğü Şifa hastanesine baskın başlattı.

26 Mayıs: Refahta çadır kampı bombalandı gece vakti yüzlerce Gazzeli sivil yanarak can verdi.

31 Mayıs: FAO ve UNOSAT Gazze Şeridi'ndeki tarım arazilerinin yüzde 67,6'sı zarar gördüğünü ve kıtlık riskini arttığını raporladı.

8 Haziran: İşgalciler Nusayrat mülteci kampına yoğun bir saldırı başlattı. En büyük ölçekli sivil kaybı yaşandı.

10 Haziran: BM Gazze’de ateşkes sağlanmasına yönelik kararı kabul etti. 

10 Temmuz: Soykırımcı İsrail, Han Yunus Al-Awda okulunun avlusunda çadırlara sığınan sivilleri vurdu.

22 Temmuz: İşgalcilerin vurduğu gazeteci olimpiyat meşalesini taşıdı.

24 Temmuz: Soykırımcı Netanyahu ABD kongresinde ayakta alkışlandı. Rashida Tlaib tek başına protesto etti.

31 Temmuz: Hamas lideri İsmail Haniye Tahran’da şehit edildi.

10 Ağustos: İşgalciler Okula sığınan Gazzelileri sabah namazı için avluda toplandığı sırada füzeyle vurdu.

15 Ağustos: Filistin Cumhurbaşkanı Mahmut Abbas TBMM de konuştu.

25 Ağustos: İşgalci ve soykırımcı İsrail Lübnan’ın güneyine saldırı başlattı.

6 Eylül: Türk-ABD vatandaşı barış aktivisti Ayşegül Ezgi Eygi İsrailli keskin nişancı tarafından öldürüldü.

23 Eylül: Lübnan Eğitim Bakanlığı, yüzlerce düzenlenen hava saldırısı sebebiyle ülke genelinde eğitime ara verildiğini açıkladı.

29 Eylül: Lübnan Başbakanı Mikati: Lübnan milyona ulaşan ve tarihinin en büyük göç dalgasının yaşandığını ifade etti.

1 Ekim: İran'dan işgalci İsrail'e yoğun füze atışı gerçekleştirildi.

3 Ekim: İşgalci İsrail savaş uçakları Suriye'deki en büyük Rus hava üssünün yakınındaki mühimmat deposunu vurdu.

4 Ekim: İşgalciler, Lübnan'da Litani Nehri'nin kuzeyindeki birçok köyün ve beldenin boşaltılmasını istedi. İşgalci İsrail'in Beyrut Havalimanı'nı vurdu, saldırılarda bir mahalle tamamen yıkıldı.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.