Uykudan Uyandıktan Sonra Misvak Kullanmak ile İlgili Hadisler

Gece ve gündüz uykudan uyandıktan sonra misvak kullanmak ile ilgili hadisler...

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem gece ve gündüz uykudan uyandıktan sonra, abdest almadan evvel misvâk kullanırlardı.

GECE KALKAN KİMSENİN MİSVAK KULLANMASI İLE İLGİLİ HADİSLER

Huzeyfe radıyallahu anh’dan rivâyet edildiğine göre:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem gece kalktığı vakit ağzını (dişlerini) misvakla oğuştururdu. (Ebû Dâvûd, Taharet, 30/55; Buharî, Kitâb’ut-Tahâret, b. 76, c. 1; Müslim, Kitâb’ut-Tahâret, b. 15, n. 255/46, c. 1, s. 220; Neseî, Kitâb’ut-Tahâret, n. 2, c. 1; İbn-i Mâce Kitâb’ut-Tahâret, b. 7. n. 286, s. 105, c. 1)

Hadisin Açıklaması

Hadis metninde geçen “yeşûsu”, misvakla dişlerini enine oğuşturuyordu, demektir.

***

Aişe radıyallahu anha’dan:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in abdest suyu ve misvakı hazırlanır, belli bir yere konurdu. Gece kalktığı vakit abdest bozar, sonra misvak kullanırdı. (Ebû Dâvûd, Taharet, 30/56)

*

Aişe radıyallahu anha’dan rivâyet edildiğine göre: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem gece ve gündüz uyuyup sonra uyansa mutlaka abdestten önce misvak kullanırdı. (Ebû Dâvûd, Taharet, 30/57)

*

Abdullah bin Abbas şöyle demiştir:

Bir geceyi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında geçirdim. Uykudan uyandığı vakit abdest suyunun yanına geldi, misvakını aldı ve dişlerini misvakladı. Sonra şu ayeti okudu: “Göklerin ve yerin yaratılışında gece ve gündüzün değişmesinde akıl sahipleri için alametler var.” (Al-i İmran, 190). Sureyi bitirdi veya bitirmeye yaklaştı, sonra abdest aldı, daha sonra namaz kılacağı yere geldi, 2 rekât namaz kıldı, sonra döşeğine dönüp Allah’ın dilediği kadar uyudu. Sonra uyandı ve önceki yaptıklarını aynen yaptı. Her defasında misvaklandı ve iki rekât namaz kıldı. Sonra da Vitir namazını kıldı.

Ebû Dâvud dedi ki:

İbn-i Fudayl Husayn’dan bu rivâyeti şu manaya gelen lafızlarla rivâyet etti: Misvak kullandı, abdest aldı şöyle diyordu:

(Göklerin ve yerlerin yaratılmasında...) Sureyi bitirene kadar okudu. (Ebû Dâvûd, Taharet, 30/58; Buharî, Kitâb’ut-Tefsir, Kitâb’ul-Edep, Kitâb’ut-Tevhit, Kitâb’-Tahâret, Kitâb-ut-Davet, Fitir, Kitâb’ul-İlim ve Kitâb’ul-Libasta; Müslim, Kitâb’us Salât’ta çok uzun, Kitâb’ut-Tahâret’te kısa bir metinle; Neseî Kitâb’us-Salât’ta uzun, Kitâb’ut-Tahâret’te kısa; İbn-i Mâce ve Tirmizî, Kitâb’us-Salât’ta tahriç ettiler.)

Hadisin Açıklaması

Hadis-i şerifte geçen ayet-i kerime Al-i İmran sûresinin 190. ayetidir. Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz her şeye ibretle bakar, her yaratığı ibretle tetkik ederdi. Bu hadis-i şerif abdestsiz olarak ezbere Kur’an’ın okunabileceğinin delilidir. Zaten fıkıh yönünden de hüküm böyledir. Elle tutmaksızın ezbere veya bakarak abdestsiz Kur’an okunabilir.

Yine bu hadis-i şerif: Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin her abdest alışta misvak kullandığını ve bazı kere gece namazlarını ikişer rekât ara vererek kıldığını açıklamaktadır.

Gece namazlarını altı rekât kılıp vitir namazını gece namazlarının sonuna tehir ettiğine de delildir.

Kaynak: İbrahim Koçaşlı, Sünen-i Ebî Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

MİSVAK KULLANMANIN FAZİLETİ İLE İLGİLİ HADİSLER

Misvak Kullanmanın Fazileti ile İlgili Hadisler

MİSVAK KULLANMANIN HÜKMÜ NEDİR?

Misvak Kullanmanın Hükmü Nedir?

MİSVAK KULLANMANIN FAYDALARI

Misvak Kullanmanın Faydaları

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.