Uzmanından "Hava Durumundaki Değişiklikler Migren Ağrısını Artırıyor" Uyarısı
Medicana Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Nejla Çabuk, "Migrenin en sık bilinen tetikleyicileri hava durumundaki değişiklikler, yüksek nem oranı, ani parlayan veya titreşen ışığa ya da yüksek sese, parfüme, kimyasal kokulara maruz kalma yer alır" dedi.
Medicana Avcılar Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Nejla Çabuk, migren ağrısının iç veya dış faktörlerden etkilenebileceğini belirterek, 'En sık bilinen tetikleyiciler arasında hava durumundaki değişiklikler, yüksek nem oranı, ani parlayan veya titreşen ışığa ya da yüksek sese, parfüme, kimyasal kokulara maruz kalma yer alı.' ifadesini kullandı.
Medicana Avcılar Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Çabuk, baş ağrısını ortaya çıkaran ve ağırlaştıran faktörlerin belirlenmesinin, tanının ortaya konmasında veya uygun bir tedavi yaklaşımının seçilmesinde çok önemli olduğunu vurguladı.
Migren ağrısının iç veya dış faktörlerden etkilenebileceğini aktaran Çabuk, şunları kaydetti:
'En sık bilinen tetikleyiciler arasında menstrüasyon, stres, stres sonrası gevşeme, yorgunluk, çok fazla veya çok az uyku, bir öğünün atlanması, hava durumundaki değişiklikler, yüksek nem oranı, ani parlayan veya titreşen ışığa ya da yüksek sese, parfüme, kimyasal kokulara maruz kalma, postür değişiklikleri, fiziksel aktivite veya öksürük yer alır. Pek çok erişkin migrenlide tetikleyici yiyecekler mevcuttur. Bunların arasında en sık çikolata, peynirler, alkollü içecekler, turunçgiller konuşulur. Küme baş ağrıları genellikle alkol alımından sonraki 30 dakika içinde ortaya çıkar.
Gerilim tipi baş ağrılarının sıklıkla günlük yaşamın stresleri ile tetiklendiği ve bu nedenle günün sonuna doğru artabildiği söylenir. Beyin tümörlerinin yol açtığı baş ağrıları efor, postür değişiklikleri, öne eğilme veya öksürme ile artabilir. Hem baş ağrısında hem de baş ağrı ile ilişkili belirtilerde düzelmeyi sağlayan gerek farmakolojik gerekse diğer faktörler tanı ve tedavi açısından yararlı bilgiler sağlar. Migrenliler, iyileşebilmek için sıklıkla karanlık, sessiz bir odaya çekilmelerinin ve hareketsiz bir şekilde yatmalarının gerektiğini sıkça dile getirirler.'
- Uyku apnesi kalp krizine neden olabiliyor
Uzman Dr. Nejla Çabuk, horlama, uyku esnasında nefes almada uzun süren tıkanıklıklar, gün içi uyuklama, halsizlik, obezite, hafızada ve düşünsel işlemlerde zayıflama, depresyona eğilim, cinsel güçsüzlük, sabah baş ağrıları ve uyku sırasında aşırı terleme olması durumunda hastanın bir uzmana başvurması gerektiğini belirtti.
Hastanın, burun ve üst solunum yolunun dinamik değerlendirmesi için fleksible nazofaringoskopi ile değerlendirildiğini bildiren Çabuk, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Burun içinde burun tıkanıklığı nedeni saptanmaz ise uyku testi yapılır. Uyku testinde gece boyunca hastanın ne kadar uyuduğu, uyku sırasında kaç kez nefesinin durduğu, tüm uyku boyunca kan oksijen düzeyi kaydı alınarak ortalama kan oksijen düzeyi ve en düşük kan oksijen düzeyi tespiti ve benzeri pek çok veri incelenir. Belli başlı üç tedavi yöntemi; CPAP ve benzeri solunum destek cihazları, ameliyat ve damak-dil egzersizleri olarak özetlenebilir. Tedavide orta ve ağır olgularda solunum destek cihazları, hafif ve hafif-orta olgularda ameliyat ve bazen egzersiz tercih edilir. Hastanın obezite problemi varsa mutlaka diyetle fazla kiloların verilmesi ve eğer hasta aşırı kilolu ise obezite cerrahisi uygulanır. Uyku apnesi eğer tedavi edilmez ise 20 kat artmış kalp krizi riski, üç kat artmış felç riski, depresyon, hipertansiyon ve kalıcı cinsel güç kaybının gelişebileceği unutulmamalıdır.'
Kaynak: AA
YORUMLAR