Uzmanından Kovid-19 Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dahiliye Bölümü'nden Uzm. Dr. Betül Mercan, "Kovid-19, antikor, PCR ve ilk adını ilk kez duyduğumuz ilaçları günlük hayatımızın parçası haline getirdi. Herkes doğru bilgiye ulaşmaya çalışıyor" dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dahiliye Bölümü'nden Uzm. Dr. Betül Mercan, Kovid-19 ile ilgili herkesin doğru bilgiye ulaşmaya çalıştığını belirterek, 'Kulaktan dolma bilgilerle kafanızı karıştırmayın. Korona hakkındaki en doğru bilgiyi hekiminize danışarak alabilirsiniz.' uyarısında bulundu.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada konuya ilişkin görüşleri yer alan Mercan, Kovid-19 ile birlikte çoğu kişinin ilk kez duyduğu PCR testi, antikor, ilaç isimleri ve içeriklerle haber bombardımanına tutulduğunu kaydederek, pandemide sağlığı korumanın yolunun adeta bir salgın gibi ilerleyen bilgi kirliliğine maruz kalmamaktan geçtiğini anlattı.

Kovid-19, antikor, PCR ve adı ilk kez duyulan ilaçları günlük hayatın bir parçası haline getirdiğini ve herkesin doğru bilgiye ulaşmaya çalıştığını anlatan Mercan, kulaktan dolma bilgilerle kafaların karıştırılmaması gerektiğini, en doğru bilginin hekimden alınabileceğini aktardı.

Mercan, testin pozitif çıkmasının kişinin aktif hasta ve bulaştırıcı olduğunu göstermediğini kaydederek, 'PCR testi ortalama 17 gün pozitif olabilir. Bu durum atılan virüs parçacık atılımına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir hatta literatürde 83 güne kadar pozitif çıkan vaka bildirilmiştir.' bilgisini verdi.

- En yoğun bulaştırma dördüncü gün sonrası

Betül Mercan, Kovid-19'lu biriyle temas eden hastaların hemen test yaptırmamalarını belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

'Temas sonrasında eğer hiçbir şikayet de yoksa hemen test yaptırılmamalı. Çünkü ilk günlerde test negatif çıkabiliyor, ancak temas sonrası dördüncü günden itibaren yapılması daha doğru sonuç verir. Temas sonrası eğer enfekte olmuşsanız semptomlar başladıktan 1-2 gün önce ve 6-7 gün sonrasına kadar bulaştırıcılık riskiniz var. En yoğun bulaştırma ise belirtiler başladıktan sonraki dördüncü ve beşinci günlerde olacaktır.'

Mercan, PCR testi negatif çıktığı halde şikayetlerin devam edebileceğini kaydederek, testlerin doğruluğunun yüzde 60'larda olduğunu, yine de Kovid-19 olunabileceğini, bu durumda hastanın değerlendirilip gerekirse ek tetkiklerin istenmesi gerektiğini anlattı.

- 'Akciğer tomografisini hekim istemeli'

Mercan, hekimin uygun bulması üzerine akciğer tomografisi isteneceğini belirterek, 'Hastanın şikayetleri doğrultusunda istenecek bir tetkiktir. Özellikle öksürük, balgam, sırt ağrısı ve nefes almakta zorlanma gibi yakınmalarınız varsa akciğer tomografisi Kovid-19 pnömonisini gösterebildiğinden ek tetkik olarak istenebilir.' ifadelerini kullandı.

Pozitif hastaların ne zaman dışarı çıkabileceği konusuna değinen Mercan, 'Geçirilmiş Kovid-19 hastalığı öyküsü olan ve yeterli süre izolasyonda kalan insanların dışarı çıkabilmeleri ve işlerine dönebilmeleri için PCR negatifliği şartı yoktur. Şu an bakanlığın yayınladığı çalışmada evde ve yatan hastalar için izolasyon süreleri netleştirilmiştir.' bilgisini verdi.

Mercan, pozitif olup semptomsuz veya hafif semptomlu hastaların 10 günlük izolasyon sonrası teste bakılmaksızın iş başı yapabileceği anımsattı.

Bu kişilerin hayatına kaldığı yerden devam edebileceğini aktaran Mercan, orta/ağır semptomlu kişilerin ise 14 günlük, yoğun bakımda yatan hastaların ise 20 günlük izolasyon sonrası teste bakılmaksızın iş başı yapabileceğini bildirdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.