Uzmanlar Bu Oyunu Oynayanları Uyarıyor!

Kullanıcılarına bazı talimatlar vererek, hiç kimseye haber vermeden 48 saat boyunca ortadan kaybolmalarını teşvik eden "48 Hour Challenge"ın çocuklar ve gençler arasında hızla yayılmaya başlaması tedirginliğe yol açtı.

Siber güvenlik uzmanları ve psikologlar, kullanıcılarına bazı talimatlar vererek, çocukları ve gençleri intihara sürüklediği gerekçesiyle dünyada yasaklanan "Mavi Balina" oyununun ardından hiç kimseye haber vermeden 48 saat boyunca ortadan kaybolmalarını teşvik eden "48 Hour Challenge'ın zararlı etkileri konusunda ebeveynleri uyardı.

MERAK DUYGUSU SİZİ OYUNA İTİYOR

Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Siber Güvenlik Üyesi Esra Uzun, Amerika ile İngiltere'de hızla yayılmaya başlayan "48 Hour Challenge" oyununda, kullanıcıdan iki gün boyunca yaşananlarla ilgili bilgi verilmemesinin istendiğini söyledi.

Sosyal paylaşım sitesi Facebook'un da bu oyun için soruşturma başlattığına dikkati çeken Uzun, "Oyunun kullanıcıları, aslında ailelerinin kendilerine ne kadar değer verdiğini görmek istiyor. Her çocuğun içinde olan bir gruba ait olma ve kendini kanıtlama hissi bu oyuna dahil olma isteğini perçinliyor." dedi.

Oyunun sosyal medyada gittikçe bir akıma dönüşmesi ve herkesin bu konuyla ilgili konuşmaya başlaması nedeniyle oynamayan çocukların da kendini dışlanmış hissettiğini dile getiren Uzun, kullanıcıların merak duygusuyla oyuna başladığını kaydetti.

Uzun, bu tür oyunların etkilerinden korunmada ailelere önemli görevler düştüğünü anlatarak, çocuklarıyla karşılıklı güven ortamı kurmalarının yanı sıra internet kullanımında ebeveyn kontrolünü öğretmek amacıyla bazı eğitimler düzenlenmesi gerektiğini bildirdi.

Keskin, internet hizmeti veren firmaların güvenilir aile paketlerinin kullanılması ve bilgisayar ekranının evdeki herkesin görebileceği bir yere yerleştirilmesi önerisinde bulundu.

Çocukların sosyal medyada hesap oluştururken, gizlilik ayarları için yardımcı olunmasının gerekli olduğunu vurgulayan Keskin, "Maruz kalacağı içerikleri kısıtlamak konusunda çocukları teşvik edin ve çevrim içi arkadaşlarını gerçek hayatta da tanıdıklarından emin olun. Çocuğunuza internet uygulamaları indirirken dikkatli olması konusunda öğüt verin." diye konuştu.

İNTERNET ORTAMI GÜVENLİ DEĞİL 

Pedagoji Derneği Kurucu Üyesi Psikolog Banu Yaşar ise günümüzde anne ve babaların, henüz içeriğine çok vakıf olmadığı tehlikelerle karşı karşıya olduklarını söyledi.

Yaşar, birçok ebeveynin "odasında oturuyor, dışarı çıkmıyor" diyerek, çocuğunun güvende olduğunu düşündüğünü dile getirerek, "Sanal tehlikeler, problem görünür hale gelmeden fark edilmiyor. İnternet ortamı sokaktan daha güvenli değil. Özellikle son dönemde yazılı ve görsel basında yer alan bazı haberler bunu doğrular nitelikte. Çevrim içi oynanan bazı oyunların olumsuz sonuçları artık görünmeye ve yaşanmaya başladı." değerlendirmesini yaptı.

İHMAL EDİLEN DUYGU: MERHAMET VE EMPATİ

Yaşar, günümüz neslinin en ihmal edilen duygusunun merhamet ve empati kurma olduğunu, özgüvenli çocuk yetiştirmeye fazlasıyla odaklanan anne ve babaların bu kavramın yoksunluğunun sonuçlarıyla henüz tam anlamıyla karşılaşmadığının altını çizdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.