Uzmanlardan 'sosyal Medya Saldırganlığı' Uyarısı

AÜ Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Bilim Kurulundan, son dönemde yaşanan gelişmeler ışığında "sosyal medya saldırganlığı" konusunda uyarılarda bulunuldu.

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Bilim Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, yaşanan teknolojik gelişmeler sonucu internet ve sosyal medya kullanımının artmasının toplumsal yapıyı etkilediği belirtildi.

Her kesimden internet kullanıcısının farklı sebep ve şekillerle sosyal medya saldırganlığıyla karşı karşıya kaldığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Dijital dünyada istediği kişiye kolaylıkla ulaşabilen kişiler, hiç tanımadığı ya da yüz yüze gelemeyeceği kişiler için olumsuz yorumlarda bulunabilmektedir. Günlük yaşamda sıkça rastlanan şiddet ve saldırganlık olgusu, günümüzde sosyal medya üzerinden sürdürülüyor. Sosyal medya saldırganlığı bir kişiye veya kuruma yönelik belirli amaçlar güdülerek yapılan sistematik veya bireysel hakaret, saldırı, tehdit, nefret suçu gibi zarar verici davranışları içeriyor. Sosyal medya saldırganlığı bireylere psikolojik ve sosyolojik açıdan önemli zararlar veriyor."

"SOSYAL MEDYA KULLANICILARI SALDIRGANLIK KONUSUNDA DUYARLI OLMALI"

Açıklamada, Samatya'da denizde cesedi bulunan ve intihar ettiği bildirilen İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli ile ilgili sosyal medyadaki paylaşımlara da değinildi. Bu konuda algı oluşturulmaya çalışıldığı aktarılan açıklamada, "Sibel Ünli ile ilgili hem hayatını kaybeden öğrenciye hem ailesine hem de devlete yönelik sosyal medya saldırganlığı yaşanmıştır. Ünli'nin ağabeyi de açıklamasında kardeşinin sosyal ağlarda fiziksel özellikleriyle dalga geçildiğini ve çoklu gruplarca sosyal medya saldırganlığına uğradığı belirtmiştir." değerlendirmesi yapıldı.

Açıklamada, sosyal medya kullanıcılarına saldırganlık konusunda duyarlı olmaları tavsiye edildi.

Bireylerin bu gibi durumlarda sağduyulu olmaları, sosyal medya üzerinden duydukları her bilgiye itibar etmemeleri gerektiği kaydedilen açıklamada, "Herhangi bir sosyal medya saldırganlığına maruz kalanların siber@egm.gov.tr ve https://onlineislemler.egm.gov.tr/Sayfalar/Ihbar.aspx adreslerine başvurarak yasal süreç başlatmaları gerekiyor." ifadeleri kullanıldı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.