Vahyin İlk İndiği Yer

Hira Mağarası’nı veya Hira Mağarası’nın bulunduğu Nur Dağı’nı ziyaret etmek, ibadetin bir parçası değildir. Ancak bir Müslüman, Mekke-i Mükerreme’de bulunduğu sürece Hz. Peygambere ilk vahyin geldiği Hira Mağarası’nın bulunduğu Nur Dağı’nı en azından uzaktan defalarca seyredecektir.

Hira mağarası, Nur Dağı’nın zirvesinden 15 m. aşağıda dağın kuzeyine bakan tarafında yer almaktadır. İçerisinde bir kişinin kalabileceği kadar bir alan vardır. Mekke-i Mükerreme’ye bakan tarafında bir açıklık bulunmaktadır. Bu açıklıktan Kâbe-i Muazzama görülebilir. Ancak bu gün çevredeki yapılaşma nedeniyle sadece Mescid-i Haram’ın minareleri görülebilmektedir.

Hira mağarasının üzerinde bulunduğu Nur dağı.

Hz. Peygamber, 35 yaşından itibaren burada inzivaya çekilmeye, orada günlerce kalarak tefekkür etmeye başlamıştır. İlk vahiyler olan Alâk sûresinin ilk 5 ayeti böyle bir inziva esnasında burada inmiştir.

Mutasavvıflar, O’nun Nur Dağı’ndaki itikâfını, Hz. Musa’nın Tur Dağı’ndaki halvetiyle kıyaslarlar, inziva ve itikâfın önemini vurgulamak için Hira tecrübesine işaret ederler.

Hakikati arayış içerisinde olan Hz. Peygamber, câhiliyye’nin hüküm sürdüğü Mekke’nin hareketli hayatından uzaklaşıp, kendisini dinleyebilmek, kâinat hakkında tefekkür edebilmek amacıyla geliyordu Hira’ya. Orada inen ilk vahiylerle hem kendisini, hem de Rabbini bulmuştu. Çünkü O, vahiyle, Kur’an’la buluşmuştu.

O günkü Mekke’ye nispetle çok daha fazla yoğun ve yorucu bir hayatın içinde olan günümüz insanı, Hz. Peygamber’in bu inzivasına benzer bir inziva tecrübesini belki de hiç yaşamamıştır. Sürdürdüğü o hızlı tempolu modern hayatında “inziva” ve “tefekkür” kavramları, belki de hiç yer almamıştır. Doğrusu ne kendini dinlemeye, ne hakikati tefekkür etmeye, ne de Allah’ın gönderdiği vahiyle, Kur’an’la baş başa kalmaya yeterli zamanı olmuştur. Namaza ayırdığı kısa zaman dilimlerinden başka, belki de kâfi derecede zaman ayıramamıştır kendini ve Rabbini tanımaya.

Yaşadığı modernite, ister istemez sürekli uzaklaştırdı ve yabancılaştırdı onu Hira’nın armağanı Kur’an’dan ve vahyin öğretilerinden. Birçokları için bu ve buna benzer gerçekleri düşünebilmesi için Mekke-i Mükerreme’ye geliş, bir fırsattır. Hira, bu acı gerçekle yüzleşmenin bir anlık da olsa düşünüldüğü, hatırlandığı yerdir. Hz. Peygamber’i vahiyle buluşturan Hira, ziyaretçiyi de buluşturmalıdır vahiyle, Allah’ın Kitabıyla. Hz. Muhammed’in (s.a.v) hayatını değiştiren Hira’nın Kitabı, onun hayatını da değiştirmeli, ona da hayat vermelidir.

Hira’yı anlamak, vahyi anlamaktır, Kur’an’la yeniden buluşmaktır. Hira, hakikati arayan için inzivaya ve tefekküre olan ihtiyacı hatırlamaktır.

“Hani, o ikisi mağarada iken arkadaşına: ‘Üzülme! Allah bizimle beraberdir’ diyordu. Tam o sırada Allah ona serinkanlılık indirdi ve onu sizin görmediğiniz ordularla destekledi. Kâfrlerin planını da alaşağı etti...” (Tevbe sûresi, 9/40

Kaynak: Dr.Ekrem Keleş, Umre Rehberi, Diyanet İşleri Başkanlığı

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.