Vebal Ne Demek? Vebal Ne Anlama Gelir?
Vebal ne demek? Vebal kelimesinin anlamı nedir? Vebal kelimesine örnek cümleler...
Vebâl: Şiddet, ağırlık, azap. Günah anlamlarına gelmektedir.
VEBAL KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
‘‘Evlâdım, mutlakâ riyâzat hâlinde yaşayın ve Allâh’ın verdiklerini, yine Allah için infâk edin! Riyâzat hâliniz sadece üç aylara ve Ramazan’a mahsus olmasın! Onu, hayatınızın her safhasına yayın ve ihtiyaç fazlasını Allah yolunda infâk edin! Şunu iyi bilin ki, Dolmabahçe veya Topkapı Sarayı’nda bile yaşasanız, yine riyâzatla yaşamaya mecbursunuz. Onun için malı da mülkü de ancak kalbinizin dışında taşıyın. Eğer ihtiyaç fazlasını Allah yolunda infâk etmezseniz, Allâh’ın verdiği nîmetlere karşı nankörlük etmiş olursunuz. Unutmayın ki, infâk edilmeyen nîmetler ziyan edilmiş demektir. Ziyan edilen nîmetler de hesâbı çok ağır birer âhiret vebâlidir.’’
*****
Meselâ bir annenin çocuğuna süt emzirmesi, merhamet ve şefkatinin îcâbı güzel bir davranıştır. Ancak evde yangın çıktığında çocuğuna süt vermeye devâm etmesi büyük bir hamâkat ve vebâldir. O esnâda bir kova su ile de olsa yangını söndürmeye gayret etmelidir. Zîrâ bu vazîfe, diğerine göre daha hayâtî bir ehemmiyet arz etmektedir. Şâyet bu hususta tembel davranırsa bir müddet sonra kendisi ve evlâdı da o yangının içinde helâk olacaktır.
*****
Bu tavır, sadece îmânî bir tehlikeye kapı açmakla kalmayıp toplum ahlâkının çöküşüne de sebep olmaktadır. Bunda ise birinci derecede vebâli
bulunanlar, sâde ve mütevâzı bir hayatı tercih etmek yerine, aksine, güç gösterisiyle lüks ve israf içinde yaşayan, üstelik mâlî imkânları zayıf insanları da bu hayata özendirerek onların şartlarını zorlamalarına sebep olan, gâfil ve menfaatperest zenginlerdir.
*****
Dolayısıyla helâl-haram demeden; “Müşteriden ne koparabilirsem kârdır.” zihniyetiyle yapılan ticâretten kişiye hiçbir hayır gelmeyeceği,
bilâkis bunun ağır bir âhiret vebâli olacağı aslâ unutulmamalıdır.
*****
Bu tür aşırılıklara sürüklenenler, hem tasavvuf muhâliflerine sermâye olmuş, hem de mensup oldukları mânevî yolun istikâmetine zarar vermiş olurlar. Bu ise büyük bir vebâldir.
*****
Şunu da unutmamak gerekir ki, dînî hayatın zayıfladığı, insanların yanlış mecrâlara kaydığı bir zamanda tebliğ hizmeti, îmandan sonra ilk ve
en ehemmiyetli vazife durumuna gelir. Hakkı ve hayrı tebliğ etme husûsunda bir başarı elde edilmedikçe birçok meşrû işin bile meşrûiyeti kaybolur. Meselâ bir annenin süt emme çağındaki bir çocuğunu emzirmesi, gâyet tabiî ve hattâ hürmet edilecek bir davranıştır. Lâkin, evinin yanmakta olduğunu gören bir anne, çocuğunu emzirmeye devam ederse vebâle girer ve mes’ûl olur. Çünkü yangına karşı bir şeyler yapmak, o anda çocuğu emzirmekten çok daha ehemmiyetli ve âcildir. İşte dînin temsil planında mağlub olduğu bir zamanda hakkı ve hayrı telkin ve tebliğ eden bir zümre mevcut olmadıkça başka işlerle meşgûliyet, sâir zamanlardan daha ağır bir vebâli mûcib olur.
YORUMLAR