Vecd İle Cezbenin Birbirine Yakın Ve Farklı Anlamları Var mı-dır?
Vecd ile cezbenin birbirine yakın ve farklı anlamları var mıdır?
Vecd ile cezbe birbirine yakın anlamlıdır. Vecdde kulun gayretinin de payı vardır. Cezbe ise vecde göre daha güçlü ve tamamen Allah vergisidir. Kur’an’daki: “Allah dilediğini kendine çeker”[1] âyeti ile bâzı kaynaklarda hadîs olarak nakledilen: “Rahmân olan Allah’ın kuluna cezbesi, ins ve cinnin amellerine denktir”[2] rivâyeti buna delîl sayılır.
Hakk’ın kulu çekmesi cezbe, bu cezbe ile kulun Allah’a yönelmesi aşktır. Mutasavvıflara göre Hz. Peygamber (s.a.)’i öldürmeye giderken eniştesinin evinde duyduğu Kur’an sesiyle îmâna gelen Hz. Ömer’in hâliyle; avlandığı bir sırada üç defa peşpeşe hâtiften duyduğu: “Sen bunun için yaratılmadın” sesiyle sultanlığı bırakan İbrâhim b. Edhem’in tevbesi, cezbeye örnek sayılmıştır.
Cezbe, halk arasında aklın baştan gitmesi anlamında kullanılırsa da yanlıştır. Daha doğrusu cezbe başka, cinnet başkadır. Meczûb ile mecnûn da ayrı ayrı şeylerdir. Halk arasında sohbet, zikir ve semâ meclislerinde kalbinde meydana gelen vâridâta dayanamayarak kendinden geçen, bağıran, gayr-ı ihtiyârî sıçrayıp nâra atan kişilerin davranışlarına da cezbe adı verilmektedir. Aslında klâsik kaynakların verdiği bilgilere göre bunlara cezbe yerine vecd denilmesi belki daha uygundur.
Nâra ve taşkınlık türü vecd ve cezbeler zaaf alâmeti olarak görülmüştür. Nasıl tazyikli akan bir çeşmenin altına bir küçük fincan tutulduğunda su fincanın içine girmeden dışarı taşarsa, gönlü dar olanlara gelen vâridât da öyle taşar ve vecd meydana gelir. Tazyikle akan suyun altına tutulan büyük kazan ise dolmadan taşmaz. Taştığında da dışarıya bıraktığı su daha nizâmî ve düzenlidir.
Dipnotlar:
[1]. eş-Şûrâ, 42/13.
[2]. Keşfü’l-hafâ, I, 397, hadîs no: 1069.
Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları
YORUMLAR