Vekil Ne Demek? Vekil Ne Anlama Gelir?
Vekil ne demek? Vekil kelimesinin anlamı nedir? Vekil kelimesine örnek cümleler...
Vekîl: Başkasının yerine ve adına hareket eden. Bir kimsenin adına hareket etme yetkisi verdiği şahıs anlamlarına gelir.
VEKİL KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
Daha sonra Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Hazret-i Ali’yi çağırarak hicreti haber verdi ve üzerinde bulunan emânetleri yerlerine teslîm etmesi için O’nu vekil bıraktı. Çünkü Mekke’de, kıymetli bir eşyâsı olup da, sıdkını ve emînliğini bildikleri için, onu Rasûlullâh’a emânet etmeyen kimse yoktu.
*****
İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe Hazretleri, ilim ve irfandaki dehâsı kadar, ticaret hayatındaki yüksek ahlâkıyla da, İslâm tarihinin örnek sîmâlarından biridir. Sizin de ifade ettiğiniz gibi, Ebû Hanîfe Hazretleri, ticaretle geçinen, hayli servet sahibi, zengin bir kimse idi. Ancak daha ziyâde ilimle meşgul olduğundan, ticârî işlerini vekili vasıtasıyla yürütür, kendisi de yapılan ticaretin helâl dâiresi içinde olup olmadığını kontrol ederdi.
*****
Ayet-i kerîmede şöyle buyrulmaktadır:
“(Ey Peygamber!) Hevâ ve hevesini (kötü duygularını ve nefsânî ihtiraslarını) kendisine ilâh edineni gördün mü? Şimdi Sen mi ona vekîl olacaksın?”
(el-Furkân, 43)
*****
Cenâb-ı Hak, kalbini batınî putlardan temizlemeyen kullarını tehdit ederek şöyle buyurur: “(Rasûlüm!) Hevâ (ve heveslerini) kendisine ilâh edinen kimseyi gördün mü? Ona Sen mi vekil olacaksın?” (el-Furkân, 43)
*****
Cenâb-ı Hak buyurur:
«(Rasûlüm!) Nefsânî arzularını kendisine ilâh edinen kimseyi gördün mü? Ona Sen mi vekil olacaksın?» (el-Furkan, 43)
*****
Hicretin on birinci ayının başlarında, Safer ayında, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bizzat kendileri Ebvâ (Veddân)68 Gazvesi’ne çıktı. Bu, Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in iştirâk ettiği ilk seferdi. Ensâr’dan Sa’d bin Ubâde -radıyallâhu anh-’ı Medîne’de yerine vekil bıraktı.
*****
Hicretin on üçüncü ayının başlarında, Rebîulevvel ayı içinde, yüz kişilik bir kuvvetin himâyesindeki iki bin beş yüz develik Kureyş kervanıyla karşılaşmak maksadıyla Buvât Gazvesi gerçekleştirildi. Ensâr’dan Sa’d bin Muâz - radıyallâhu anh-’ı Medîne’de yerine vekil bırakan Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, iki yüz müslümanla yola çıktı. Herhangi bir karşılaşma ve çarpışma olmadan Medîne’ye dönüldü.