Velayet Ne Demek? Velayet Ne Anlama Gelir?
Velayet ne demek? Velayet kelimesinin anlamı nedir? Velayet kelimesine örnek cümleler...
Velâyet: Velîlik, ermişlik. Velî ve ermiş kimsenin hâli. Dostluk, sadâkat. Allah dostluğu anlamlarına gelmektedir.
VELAYET KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
Şâh-ı Nakşibend Hazretleri buyurur:
“Müslüman olmak, şer’î ahkâma bağlanmak, takvâya riâyet, güç yettiğince ruhsatlardan kaçınıp azîmete meyletmek, bütünüyle nur, safâ
ve rahmettir. Bütün bunlar, velâyet derecelerine ve yüce makamlara ulaşma vâsıtalarıdır. Evliyâullah, bu sıfatların terbiyesi ile velîlik makâmına ulaşırlar.”
*****
Buradaki nükteyi doğru anlamadan Osmanlı’nın velâyet derecesine yükselmiş bulunan sultanlarını bile -hâşâ- cânîlikle suçlamak, yerinde bir hüküm değildir. Dünya tarihinde bir misli daha bulunmayan, tebaasının menfaati için kendi evlât ve kardeşini fedâ etme husûsiyeti karşısında, hislerden ziyâde, idrâk, irâde ve târihî gerçeklere göre tahlilde bulunmak îcâb eder.
*****
Zamanın kutbu, Azîz, zamanın müfredi, hakîkat sırlarının hazinesine vâsıl, mücâhede mihrâbının mumu, tarîkat-i Muhammediyye sırlarını şerh eden, hakîkat-i Ahmediyye nurlarının indiği gönül, sultân-ı sâbit-kadem-i makâm-ı hilâfet ve velâyet.
Yâ Rabbî! Kurmuş olduğu vakfı, vermiş olduğu eserleri ve mânevî tasarrufuyla asırlardır gönülleri feyiz-yâb eyleyen Hüdâyî Hazretleri’nin himmetinden bizleri de nasibdâr eyle! Âmîn!
*****
Onu diğer ilim erbâbından üstün kılan yanı ise, ilmini irfan hâline getirip kalp âlemini velâyet derecesine ulaştırmasıdır.
*****
İnsanın yaratılış hikmeti, kendi istîdat ve iktidârı nisbetinde Cenâb-ı Hakk’ı bilebilmek, bu bilgiyi irfân ile mücehhez kılarak amel-i sâlih ile Hakk’ı tekrîm etmektir. Biz buna kısaca kulluk diyoruz. Bu kulluk keyfiyetinin hedefi de, kalbi tasfiye ve nefsi tezkiye ede ede Rabb’e kavuşabilmektir. Vâsıl-ı ilâllâh olabilmektir. Bu da, nübüvvetten sonra en yüce bir derece ile Rabb’e ulaşmayı ifâde eden velâyette kemâl bulur.
Velâyet, nefsânî ölçülerin üstüne çıkılması, benliğin asgarî seviyeye düşürülerek mânen Rabb’e ulaşılmasıdır ki, bu yüksek dereceye -makâm itibâriyle- fenâ fillâh denir. Bu da, bir akarsuyun denize vâsıl olduktan sonra kendi hüviyetini kaybedip denizde yok olması veya yediklerimizin vücûdumuza dâhil olduktan sonra hâriçteki mâhiyetlerini kaybetmesi gibidir.
YORUMLAR