Velide Bulunması Gereken Nitelikler

İslam’a göre velide bulunması gereken nitelikler nelerdir?

İslam hukukuna göre velide bulunması gereken nitelikler:

1) Tam ehliyetli olması:

Akıllı, ergen ve hür kimse tam ehliyetlidir. Bu yüzden başkasına veli olması mümkündür. Küçük, akıl hastası, bunak, sarhoş veya zayıf akıllı kimse ile kölelerin veli olma hakları yoktur. Çünkü bunlar kısıtlılık nedeniyle kendileri ehliyetsiz veya eksik ehliyetli oldukları için başka birisine veli olamazlar. Bunun nedeni idrak eksikliği ve güç yetirememekten ibarettir.[1]

2) Din birliğinin bulunması:

Veli ile velâyet altındaki kişinin aynı dinden olması gerekir. Bir gayri müslimin, Müslüman üzerinde veya bir Müslümanın gayri müslim üzerinde velâyet yetkisi yoktur. Bu yüzden Hanefî ve Hanbelîlere göre, Müslüman olmayan bir kimse veli sıfatıyla bir Müslüman kadını evlendiremez, bir Müslüman da gayri müslim kadını evlendiremez.

Şâfilere göre, gayrimüslim bir erkeğin veli sıfatıyla, gayri müslim bir kadını, Müslüman ya da gayri müslim bir erkekle evlendirmesi caizdir.

Dinden çıkan (mürted) kimsenin ne Müslüman ve ne de bir gayri müslim üzerinde velâyet yetkisi yoktur. Müslümanla gayri müslim arasında velâyetin cereyan etmemesi âyet ve hadis delillerine dayanır.

Kur’ân’da şöyle buyurulur:

“Erkek ve kadın mü’minler birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar.”[2]

Kâfirler birbirlerinin dostlarıdır. Eğer sizler birbirinize dost olmazsanız, yeryüzünde bir fitne çıkar ve büyük bir fesat meydana gelir.”[3]

“Allah kafirlere mü’minler aleyhine bir yol (bir imkân) verecek değildir.”[4]

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

“İslâm yücedir, onun üzerine yücelinmez” [5]

Veli ile velâyeti altındaki kişi arasında din birliğinin bulunması, Müslümanın gayri müslimin velâyeti altında kalıp da zillete ve zayıf duruma düşmesine engel olma hedefine yöneliktir. İslâm devlet başkanı ve temsilcisi ise bütün mü’minler üzerinde genel velâyet yetkisine sahiptir.

3) Velinin erkek veya kadın olması:

Hanefîlere göre velinin erkek olması şart değildir. Bu yüzden çocuklar üzerinde velâyet yetkisini kullanma sırası kendisinde bulunan kadının, temsil ettiği erkek veya kız çocuğunu veli ya da vekil sıfatıyla evlendirmesi caizdir. Nitekim Hz. Âişe, Sûriye tarafına seyahata çıkarken kendisine emanet edilen erkek kardeşinin yetişkin çağdaki kızını evlendirmiş ve bu evlilik geçerli sayılmıştır.

Çoğunluk müctehitlere göre ise, kadın kendi başına evlenemediği gibi, başkasını da veli sıfatıyla evlendiremez.

4) Adaletli olması:

Adalet sıfatı, bir kimsenin İslâm’ın kesin emirlerine uyması ve zina, içki, ana) babaya isyan gibi yasaklardan kaçınması ile gerçekleşir. Büyük günahlardan kaçınmak ve küçük günahlarda ısrarlı olmamak gerekir. Adaletli olmayana “fâsık” denir. Şâfiî ve Hanbelîlere göre, velinin adaletli olması şarttır. Aksi durumda bu yetki onun elinden alınır. Delil, İbn Abbas’tan nakledilen şu hadistir: “Bir veli ve iki adaletli şahit hazır bulunmadıkça nikâh olmaz.[6] Fasık, malda velî olamadığı gibi nikâhta da olamaz.

Hanefî ve Mâlikîlere göre ise velinin adaletli olması şart değildir. Çünkü velinin fâsık oluşu, temsil ettiği hısımına karşı sevgi, şefkat ve onun yararını gözetmede kusurlu davranacağı anlamına gelmez. Nitekim ne Hz. Peygamber ve ne de sonraki dönemlerde, bir velinin fasıklığı nedeniyle evlendirmeden menedildiği görülmemiştir. Tercih edilen görüş de budur. Hanefîler yukarıda sözünü ettiğimiz İbn Abbas hadisinin zayıf olduğunu söylerler.[7]

5) Reşid olması:

Rüşd halinin erkek ve kadında belli bir eğitim, tecrübe ve toplumu tanıma sonucu elde edilebildiğini, bunun ergenlikten sonra da ortaya çıkabileceğini yukarıda belirmiştik.

Hanefî ve Mâlikîlere göre rüşd yalnız mal üzerinde velâyet için gerekli ise de, evlendirme konusunda rüşd şart değildir. Bu yüzden kısıtlı olan sefih kimse de nikâh velâyetine sahiptir.

Şâfi ve Hanbelîlere göre ise velinin rüşd çağına ulaşması gerekir. Çünkü sefihliği yüzünden kısıtlı olan kimse, kendisi velisiz evlenemediği gibi, başkasını evlendirmeye de yetkili değildir. Ancak sefih, kısıtlı değilse Şâfiilerin sağlam görüşüne göre başkasını evlendirebilir.[8]

Sonuç olarak Hanefîlere göre velinin şartları dört tane olup şunlardır: Akıl, ergenlik, hür olma ve din birliği. Adalet ve rüşd niteliğinin bulunması ise şart değildir. Bu konuda Hanbelîler de Hanefîler gibidir.

Dipnotlar:

[1]. Kâsânî, age, II, 239; Şirbînî, Muğnîl-Muhtâc, Mısır, t.y., III, 154 vd.; Şirâzî, el-Mühezzeb, Mısır, t.y., II, 36. [2]. Tevbe, 9/71. [3]. Enfâl, 8/73. [4]. Nisâ’, 4/141. [5]. Buhârî, Cenâiz, 80. [6]. Ebû Dâvûd, Nikâh, 19; Dârimî, Nikâh, 11. Bu hadis «merfû»dur. [7]. Zühaylî age, VII, 197. [8]. Kâsânî, age, II, 239; Şirbînî, age, III, 154 vd.; Şirâzî, age, II, 36.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

VELAYET NE DEMEKTİR?

Velayet Ne Demektir?

VELAYET NEDİR? İSLAM'DA VELAYET HAKKI

Velayet Nedir? İslam'da Velayet Hakkı

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.