Verilen Yasin veya Cüzü Okumamak Günah mı?

Okunması için dağıtılan Yasin veya cüzleri hiç okumamak veya geç okumak sıkıntı olur mu? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

CÜZ DAĞITILARAK HATİM YAPILMASI MÜMKÜN MÜDÜR? DAĞITILAN CÜZLERİN BİR KISMININ HATİM DUASINDAN SONRA OKUNMUŞ OLMASI HÂLİNDE HATİM GEÇERLİ MİDİR?

Kur’ân’ın okunması/tilaveti, sevap kazanılan bir ibadettir. Hz. Peygamber (s.a.v.), Kur’ân okuyup onunla amel edenlerin gıpta edilecek kimseler olduğunu, okunan Kur’ân’ın her harfine karşılık on sevap verileceğini, okuyanlar için Kur’ân’ın dünyada huzur kaynağı, âhirette de şefaatçi olacağını bildirmiştir (Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân, 17 [5020], 20 [5025]; Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 243, 266, 268; Tirmizî, Kıraat, 12 [2945]; Fezâilü’l-Kur’ân, 16 [2910]; Ebû Dâvûd, Fezâilü’l-Kur’ân, 1 [1452-1456]). Bu ve benzeri tavsiyeleri ve teşvikleri sebebiyle sahabe-i kiram, Kur’ân okuma ve onunla meşgul olmaya son derece önem vermiştir. Ayrıca Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in, Kur’ân’ı başından sonuna kadar tertip üzerine okuyarak hatim indirmeyi Allah’ın en çok sevdiği işlerden biri olarak nitelendirmesi (Darimî, Fezâilü’l-Kur’ân, 33; Tirmizî, Kıraat, 13 [2948]), her yıl ramazan ayında kendisinin Cebrail (a.s.) ile karşılıklı olarak hatim yapması (arza) (Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân, 7 [4997-4998]) ve normal zamanlarda da ferdi olarak hatim yapması (Münavî, Feyzu’l-Kadir, 5/188), sahabenin hatim geleneği oluşturmasına dayanak olmuştur (Ebû Dâvûd, Salat, 347). Böylece hatim, asırlar boyunca ümmetin önem verdiği bir gelenek hâlini almıştır.

Hatim, Kur’ân-ı Kerîm’in Arapça metninin başından sonuna kadar yüzünden veya ezbere okunmasıdır. Aslolan, Kur’ân hatmini her ferdin kendisinin yapmasıdır. Hz. Peygamber (s.a.v.) ve sahabe de böyle yapmıştır. Sonraki dönemlerde hem daha kolay hem de teşvik edici olması nedeniyle, birden çok kişi arasında cüz dağıtılarak gerçekleştirilen hatim uygulaması ortaya çıkmış, caiz olup olmadığı tartışılmıştır. Cüz dağıtma usulü ile yapılan hatimde herkes tek başına hatim yapmış olmayıp (Şeyhü'l-İslâm Yenişehirli Abdullah Efendi, Behcetü’l-fetâvâ, 571) okuyanlardan her biri okuduğu kadar sevap alır. Yapılan hatmin sonunda üç defa İhlas sûresinin okunması ve toplu hatim duası yapılması câiz görüldüğü gibi (Fetâvâ-yı Kadihan, 1/147) herkesin okuduğu kısmın sevabını diğerlerine ve vefat etmiş olan müminlere bağışlaması da caizdir. Dağıtılan cüzler hatim duasından önce okunmaya gayret edilmelidir. Herhangi bir nedenle okunamamışsa cüzler hatim duasından sonra da okunabilir.

Kaynak: Diyanet

İslam ve İhsan

YASİN SURESİNİN OKUNUŞU VE ANLAMI

Yasin Suresinin Okunuşu ve Anlamı

YASİN SURESİNİN FAZİLETİ

Yasin Suresinin Fazileti

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.