Vesvese İle Namazdan Çıkmayın
Abdestimizin kaçıp kaçmadığı konusunda şüpeye düşersek ne yapmalıyız? Namazda iken abdestimizin Kaçtığını zannedersek ne yapmalıyız? Bu konu ile ilgili hadisler nelerdir? Dr. Murat Kaya anlatıyor?
Abdullah bin Zeyd (r.a), namazda iken kendisinde bir şey (hades) vukû bulmuş gibi hisseden kimsenin hâlini Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’e arzetti.
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v):
“‒Bir ses veya bir koku duymadıkca (namazdan) çıkmasın!” buyurdular. (Buhârî, Vudû’, 4)
BU HADİSTEN NE ANLAMALIYIZ?
Kişi, abdestinin bozulduğunu yakînen yani kesin olarak bilmeden, şüphe ile abdestinin bozulduğuna hükmetmez.
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:
“Biriniz mescidde iken, kabaları arasında bir yel hisseder gibi olsa, ses işitmedikçe veya koku duymadıkça dışarı çıkmasın!” (Tirmizî, Tahâret, 56/75)
“Sizden biri, karnında bir şeyler hissetse ve fiilen çıkıp çıkmadığı husûsunda tereddüt içinde kalsa, bir ses işitmedikçe veya bir koku duymadıkça mescidden çıkmasın!” (Müslim, Hayz, 99)
Bu hadis-i şerifler namaz esnâsında veya mescide girince abdestin bozulduğuna dair vesveseye düşüldüğü takdirde takip edilecek yolu göstermektedir. Bu durumdaki kişi, yellendiğini ya koku duymak veya ses işitmek sûretiyle bilmelidir. Bunlardan birini iyice bilmedikçe namazdan çıkmak doğru değildir. Sesi kulağı ile işitmek, kokuyu da burnu ile duymak bi’l-icmâ şart değildir. Çünkü sağır olan bir kimse sesi işitmez, burnu tıkalı olan da kokuyu duyamaz. Binaenaleyh bunların mevcut olduğunu bilmek kâfidir.
Bazen namaz kılan kişi yellenir de sesini işitmez, kokusunu da duymaz fakat bu hâlin vukû bulduğunu iyi bilirse yeniden abdest alması îcâb eder.
O hâlde kim, abdestli olduğu husûsunda yakînî (kesin) bilgisi varken abdestinin bozulduğuna dair şüpheye düşecek olursa, abdestli olduğuna hükmedip şüpheye itibar etmeyecektir. Kim de yellendiğine dâir kesin bilgiye sâhip olur da abdestinin olduğunda tereddüde düşecek olursa abdestinin bozulduğuna hükmedecektir.
Abdest alırken de vesvese gelebilir. Nitekim bâzı insanlar, abdest alırken uzuvlarını güzelce yıkamadığı, unuttuğu, bazı yerlerini kuru bıraktığı, üç kere değil de iki veya bir kere yıkadığı gibi vehimlere kapılırlar. Bunları çevremizde çokça görürüz. Bu tür vesveseleri kulak ardı ederek yenmek gerekir. Aksi takdirde kişinin sıkıntıya düşerek abdest ve namazdan bıkma tehlikesi söz konusudur. Bu hâl, aynı zamanda su israfını da beraberinde getirir. Abdestte su israfı ise mekruh görülmüştür.
YORUMLAR