Vuslat Ne Demek? Vuslat Ne Anlama Gelir?
Vuslat ne demek? Vuslat kelimesinin anlamı nedir? Vuslat kelimesine örnek cümleler...
Vuslat: Bir şeye ulaşma, kavuşma, visâl anlamına gelmektedir.
VUSLAT KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
İbnü’l-Cevzî der ki:
“Kalbin mübahları düşünüp durması onda zulmet meydana getirir. Haramları düşünüp plânlamanın nasıl bir netice doğuracağını sen düşün! Misk bile, suyun vasfını değiştirip onunla abdest almaya engel olursa, köpeğin yaladığı suyun hâlini sen düşün! İşte bu yüzden büyüklerden biri şöyle der: «Mübahları işlemeyi âdet hâline getiren kişi, vuslatın lezzetinden mahrum kalır.»” (Bursevî, Rûhu’l-Beyân, [el-Mü’minûn, 51])
*****
Hazret-i Mevlânâ Mesnevî’sinde buyurur ki:
“Gel ey gönül! Hakîkî bayram, Cenâb-ı Muhammed’e vuslattır. Çünkü cihânın aydınlığı, O mübârek varlığın cemâlinin nûrundandır.”
*****
Kur’ân-ı Kerîm, ilk âyetinden son âyetine kadar insanoğluna tefekkür tâlîmi yaptırarak düşüncenin merkezine Rabbe kulluğu yerleştirmeyi telkîn eder. Bu sûretle îman bir lezzet hâline gelir. Kul her zaman ve mekânda Hakk’ın rızâsını arama gayreti içinde olur. Neticede de ilâhî azamet ve kudret akışlarının kalpteki hikmet tezâhürleri ile kul Hakk’a yakınlaşarak vuslata nâil olur.
*****
Hakk’a vuslat ânı olan namaz, ümmete de gönül iklîminde yaşanacak bir mîrâc olarak ikrâm edildi. Ayrıca namaz, başlangıçta elli vakit emredilmişken Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in niyâzı netîcesinde ümmet-i Muhammed’e beş vakit olarak farz kılındı.
*****
Üçüncü Şerh-i Sadr: Mîrâc’a Hazırlık (Nübüvvetin 11. Senesi)
İsrâ ve Mîrâc Gecesi’nde, Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in Hak Teâlâ ile vuslatından evvel, kalb-i pâk-i nebevîleri üçüncü defâ ilâhî tecellîlere hazırlanarak sadırları îman ve hikmetle doldurulmuştur.
*****
Îman, gücünü Hazret-i Peygamber’e muhabbetten almıştır. Bütün ulvî yolculukların temel sâikı, O’na olan muhabbettir ve Hakk’a vuslatın yegâne yolu, O’na muhabbet ile noktalanmıştır. Çünkü sevginin şartı, aşkın kânunu, sevilen kişiye duyulan muhabbet ve o aşktan dolayı o kişinin sevdiği şeyleri de sevmektir. Muhabbetin taze tutulması da mânevî râbıta ile mümkündür. İlâhî muhabbeti, ham ve sığ bir idrâk ile kavrayabilmek mümkün değildir.
*****
Müfessir Bursevî; “…Allâhʼa yaklaşmaya vesîle arayın…” (el-Mâide, 35) âyeti hakkında der ki:
“Bu âyet, açık bir şekilde vesîle aramayı emretmektedir. Bu, mutlakâ gereklidir. Allâh’a vuslat, ancak onunla gerçekleşir. Vesîleden maksat, hakîkat âlimleri ve mürşid-i kâmillerdir.” (Bursevî, Rûhuʼl- Beyân, IV, s. 543)
*****
Cenâb-ı Hak, cümlemize son nefeste îman selâmeti nasîb eylesin. Bir ömür rızâ-yı ilâhî istikâmetinde yaşayıp son demde ebedî vuslat sevinci yaşayan bahtiyar kullarının zümresine ilhâk eylesin. Âmîn!..