Yahudilikte İbadetler Nelerdir? Nasıl Yapılır?

Yahudilikte ibadetler nelerdir? Nasıl yapılır? Yahudilikte kurban, namaz, dua, oruç, zekat ve hac ibadetleri...

Her dinde inanç esaslarından sonra ibadetler gelmekte ve o dinin inanç esaslarına uygun olarak yerine getirilmektedir. Bu ibadetler genelde mabetlerde yapılırken, bazen de özel yerler tahsis edilmeden ferdi olarak herhangi bir yerde ifa edilmektedir.

İlahî dinlerdeki ibadeti, genel olarak kulun Rabb’ine duyduğu saygıdan dolayı, nefsin isteklerine karşı durması, yaratanın buyruğuna uygun davranması şeklinde tarif edebiliriz.  Başka bir ifade ile ibadet, kulun inandığı ve bağlandığı yüce varlığa karşı kulluk borcunu yerine getirmesi, ondan yardım talep etmek için samimi dileklerle kendisine yalvarması ve Rabb’i ile manevi bir irtibat kurmasıdır. İbadet, halis niyetle yapıldığında kişiyi günahlardan arındırır ve kendisine sevap kazandırır.

Tarih, insanların her dönemde kul olduklarını ifade etmek için Allah’a ibadet ettiklerini haber vermektedir. Bugün de insanlık aynı şekilde bu gayreti yerine getirme çabası içindedir. Çünkü insanoğlu yaratıldığından beri, kendisinden daha üstün ve yüce bir varlığın tesiri altında olduğunu hissetmiş ve ona karşı bir tazimde bulunma ihtiyacı duymuştur. Zira insan yaratılış itibarı ile kendisinden daha güçlü bir varlığa sığınma ve ondan yardım talep etme ihtiyacı içinde yaratılmıştır. ilahî dinler, insanın yaratılıştan getirdiği ibadet etme ihtiyacını en güzel bir şekilde tanzim etmiş ve onu bazı ibadetlerle mükellef kılmıştır.

Son din olan İslâm’da insan fıtratının ihtiyacı olan ibadet etme arzusunu en güzel ve mükemmel bir şekilde tanzim etmiş ve ibadeti kulluğun bir gereği saymıştır. Kur’an’da bu husus şöyle ifade buyurulur: “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”[1]

Dinlerdeki ibadetler, şekil, kemiyet ve keyfiyet bakımından farklı olsa da gaye ve anlam bakımından birbirine yakındır.

İbadeti ele alırken İslâm’daki ibadetle namaz, dua, oruç, zekat ve haccın kastedildiğini göz önüne alıp diğer dinlerdeki ibadetleri bu ibadet çeşitleri veya benzerleri açısından mukayese etmeye çalışacağız.

I-YAHUDİLİKTE İBADET

A-KURBAN İBADETİ

Yahudilikte ibadetler genelde kurbana hasredilmiştir ve bu kurban ibadeti çeşitli sebeplere matuf olarak yerine getirilmektedir. Mesela kurban, günah keffareti ve şükran ifadesi olarak sunulur. Bununla tanrının gazabının yatıştırılacağına inanılır, tanrıya olan saygı izhar edilmiş olur, tanrı Yahve’ye hediye verilmiş kabul edilir.

Kurban ibadeti, bazen kesilerek ve bazen de  yakılarak yerine getirilir. Hayvanın kusursuz olması gerekir. Kurban, genelde sığır, koyun, keçi, güvercin, kumru ve bazı yabani hayvanlardan sunulur.

Yahudilikte insanın kurban edilmesinden de söz edilmektedir.[2] İnsanın kurban edilme adeti, onlara muhtemelen çevrelerindeki Sami ve Kenan kültürlerinden geçmiştir. Mesela Ba’l adındaki putun, taze etleri sevmesi sebebiyle, onun yemesi için çocukların kurban edildiği bildirilmiştir. Ayrıca Tora’da (Tevrat) ilk doğan çocukların  kurban edilmesine dair emirler bulunmaktadır. Musa şeriati ile çocukların kurban edilmesi yasaklanmış olmasına rağmen[3] bazılarının bu adeti devam ettirdiği görülmüştür.[4]

Yahudilikte kurbanın Süleyman mabedı, toplanma çadırı ve mezbahlarda yapılması gerekmekteydi. Fakat Hz. Musa’dan sonraki dönemlerde, Kudüs’teki yahudi kutsal mabedinin yıkılmasıyla Kurban ibadeti terkedilmiş, bunun yerini dua almıştır. [5]

B-DUA/NAMAZ İBADETİ

Yahudilikte namazın emredilmesi, hükümleri ve yerine getiriliş şekillerinde hiçbir açıklık bulunmamaktadır. Bu sebeple yahudilerin kıldığı namaz konusunda açık ve net bir neticeye varmak mümkün değildir. Yahudi Kutsal kitabında namazı emreden açık bir ifade yoktur. Yahudilikte namazdan ziyade dua ön plana çıkmış ve duadan bir nevi namaz kastedilmiştir. Dua olarak da daha ziyade Eski Ahit’in Mezmurlar kitabından belli bölümler okunur. Bu dualar bir nevi ilahî ve şarkı mahiyetindedir.

Bugün yahudilikte günlük olarak sabah, öğle ve akşam ayini yapılır.

Haftalık olarak sinagog/havralarda cumartesi (Şabat) ibadeti  yapılır. Haftalık ibadet on emirden biri kabul edilir. Cumartesi ibadeti, Tanrı Yahova’nın kainatı altı günde yaratıp yedinci gün olan cumartesi günü istirahata çekilmesini temsil eder. Tanrı bugünde yahudilere çalışmayı yasaklamıştır. Tanrı, bu yasağı çiğneyenleri cezalandıracağını bildirmiştir.

Aylık olarak yeni ay manasına gelen Roş Hodeş denen bir bayram yapılır. Bu bayramda bir takım dua ve ayinler icra edilir.

Yıllık olarak Roş Ha-şana denen yılbaşı bayramı, pişmanlık ve tevbe günü olarak kutlanan Yom Kipur bayramı, yahudilerin Mısır’dan çıkışını temsil eden Pesah bayramı kutlanır. Yine Yahudilikte Sina dağında Hz. Musa’ya on emrin verilişini simgeleyen Şavuot bayramı, yahudilerin Mısır’dan çıktıktan sonra çöldeki hayatlarını ifade eden Sukot bayramı bulunur. Bunun dışında daha bir çok bayramlar kutlanır. Bu bayramlarda yahudiler kendilerine göre kutsal kitaplarından bölümler okur, dua eder ve ilahiler söylerler.[6]

C-ORUÇ İBADETİ

Tevrat’ta emredilen oruç, tevbe günü olarak kutlanan “Yom Kipur” orucudur. Bu oruç, gün batımından diğer gün batımına kadar sürer. Müddeti 24 saat kadardır. Bu tür gündüzle sınırlı olmayan oruçlara “Büyük oruç”, sadece gündüz tutulan oruçlara ise “küçük oruç” denir. Büyük oruçta, yemek, içmek, yıkanmak, yağlanmak, ayakkabı giymek ve cinsi ilişkide bulunmak; küçük oruçta ise sadece yeme ve içme yasaktır.

Yahudilik’te ayrıca hahamlar tarafından belirlenen ve özel olarak muhtelif zamanlarda tutulan çeşitli oruçlar bulunmaktadır.

Yahudi kutsal kitaplarında oruç nefsin alçaltılması, nefse azap edilmesi ve oruçlunun hiçbir iş yapmaması olarak tanımlanır. Fakat zaman içerisinde oruç ibadeti  değişikliklere maruz kalmış; bazı dönemlerde oruç, et yememe, içki içmeme veya en az yiyecekle yetinerek bir nevi perhiz yapma şeklinde algılanmıştır.[7]

D-ZEKAT İBADETİ

Yahudiliğe göre herkesin sahip olduğu malın onda birini (öşür) zekat olarak vermesi zorunludur. Zirai mahsullerin, sığır ve koyun sürülerinin her yıl onda bir oranında zekatı verilmelidir. Zekat, Harun soyundan gelenlere (levililer), yetim, öksüz, garip, dul ve kohen adı verilen din adamlarına verilir.

Yahudilikte ayrıca sadaka vermek de tavsiye edilmiştir. Hatta bu ahlaki bir emir değil, aynı zamanda dini bir mükellefiyet olarak kabul edilmiştir.

E-HAC İBADETİ

Yahudilikte yılda üç defa haccetmek zorunludur. Hac ibadeti, yahudi bayramlarından Pesah ve Şavuot gibi bayramlarda yerine getirilir. Ancak haccın zorunlu olması, Kudus’teki Süleyman Mabedi’nin ve orada kurban kesilen mezbahın ayakta kalması şartına bağlanmıştır.

Hac yerleri, başta Kudüs ve çevresi olmak üzere Talmut ve Kabala’da adı geçen yahudi peygamberlerin, kralların din büyüklerinin ve azizlerinin mezarlarıdır. Her hac mevsiminde hacda bir hafta kalınması mecburidir. Hac esnasında dualar edilir, kurbanlar takdim edilir, adaklar yerine getirilir.

Hac sadece erkeklere emredilmiştir. Sağır, dilsiz, kör ve hasta gibi bedeni özürlülere hac zorunlu değildir.[8]

Yahudi kutsal mabedi Romalılar tarafından yıkıldıktan sonra (M. S. 70) hac ve kurban gibi mabede bağlı  ibadetler yerine getirilememiştir.  Mabedin yıkımından sonra geriye kalan ve bugün “Ağlama Duvarı” veya “Batı Duvarı”, olarak bilinen bu kalıntı ziyaret edilmekte ve yaşanılan trajedilerin anısına göz yaşı dökülmektedir. Selahattin Eyyubi’nin Kudüs’ü fethetmesi ile yahudiler haccetme hürriyetine kavuşmuşlardır. Daha sonra 1492’de İspanya’dan kovulup Osmanlı Devletine sığınan bir çok yahudi buradan daha rahat haccetme imkanına kavuşmuşlardır.[9]

F-YAHUDİLİKTE MABED

Yahudilikte mabed önemli bir yere sahiptir. Mabed, yahudilerin  dini merkezi sayılır. Yahudilerin en kutsal ibadet yeri olan Süleyman Mabedi Babil, sürgünü esnasında yıkılmış, sürgün dönüşü yeniden inşa edilmiştir. Ancak ikinci sürgün sonrası (M. S. 70) tamamen yıkılmış ve yerine yenisi yapılamamıştır. Yahudiler, hala bu mabedi yeniden yapma hayalleriyle yaşarlar. Bu hayallerini gerçekleştirmek için müslümanların elinde bulunan Mescid-i Aksa’yı yıkıp yerine kendi mabedlerini inşa etme planları yapmaktadırlar.

Yahudiler ikinci sürgün sonrası yıkılan mabed yerine bunu örnek alarak Sınagog adında yeni ibadet yerleri yapmışlardır. Toplu ibadet, dua, dini tedrisat ve ayinler,  sinagogda (havrada) yerine getirilmektedir. Bugün İsrail dini bir devlettir. İsrailde hastanelerde, üniversitelerde, her kurulan mahallede bir mabed inşa edilir.

Yahudilere göre sinagog, tanrının evi olarak görülür; Ahd-i Atik’in sembolü olarak kabul edilir.[10]

Dipnotlar:

[1] Zariyat, 51/56.

[2] Çıkış, 13/1-2, 11-15, 22/28-29, 34/19-20; Tekvin, 22/2.

[3] Levililer, 18/21.

[4] II. Krallar, 16/3; Hakimler, 11/30-31.

[5] Yahudilikte kurban ibadeti hakkında bk. Adem Özen, Yahudilikte İbadet (Yayınlanmamış doktora tezi), İstanbul, 1999 , s. 190-198.

[6] Ahmet Karhraman, Mukayeseli Dinler Tarihi, s. 177, 178.

[7] Adem Özen, Yahudilikte İbadet, s. 179, 186.

[8] Ömer Faruk Harman, DİA  “Hac” md., 14, s. 382, 84.

[9] G. Tümer-A. Küçük, age., s. 462.

[10] G. Tümer, A. Küçük, age., s. 468, 469.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.