Yalan Söylemenin Ahiretteki Cezası
Yalan söylemenin ahiretteki cezası nedir? İslam’da yalan söylemenin hükmü...
Yalan söylemek, kişiyi cehenneme sürükleyen vasıfların başta gelenlerinden biridir.
Nitekim bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz:
“–Yalan yemin ile bir Müslümanın hakkını alan kimseye Allah Cennet’i haram eder ve Cehennem’i farz kılar.” buyurmuştu.
“–Az bir şey olsa da mı yâ Resûlâllah?” diye soruldu. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz:
“–Erak ağacından bir çubuk bile olsa!” buyurdu ve bu sözünü üç defa tekrarladı. (Müslim, Îmân, 218; Muvatta, Akdiye, 11)
Yine Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem diğer bir hadîs-i şerîflerinde de şöyle buyurmuşlardır:
“Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk, hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de Cennet’e iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (dosdoğru kimse) diye kaydedilir.
Yalancılık, yoldan çıkmaya (fücûra) sürükler. Fücûr da Cehennem’e götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında kezzâb (çok yalancı kimse) diye yazılır.” (Buhârî, Edeb, 69)
Mâlum olduğu üzere yalan, dile ait bir âfettir. Dil ise insanın bütün uzuvlarına ve amellerine tesir eden kalbin sözcüsü durumundadır. Dolayısıyla yalan söylememek hususunda diline hâkim olabilen kişi, kendisini hadîs-i şerîflerde haber verilen kötü âkıbetten büyük ölçüde korumuş demektir.
AĞIZDAN ÇIKAN HER SÖZÜ YAZAN MELEK
Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:
“Ey îmân edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin ki Allah amellerinizi sâlih hâle getirsin ve günahlarınızı bağışlasın...” (el-Ahzâb, 70-71)
Ayrıca mü’min, ağzından çıkan her sözün melekler tarafından kayda geçirildiğini unutmayıp yalan sözden şiddetle sakınmalıdır. Nitekim Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:
“İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında onu gözetleyen, yazmaya hazır bir melek bulunmasın.” (Kāf, 18)
YALAN SÖYLEMENİN CEZASI
Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz de yalan beyanda bulunmanın, kulu âhirette dûçâr edeceği âkıbete dâir şöyle buyurmuşlardır:
“Kim görmediği bir rüyayı gördüm deyip anlatırsa, âhirette yerine getirmesi mümkün olmayan bir işe, iki arpa tanesini birbirine düğümleme cezasına çarptırılır…
Kim de herhangi bir canlının resim (ve heykelini) yaparsa, o da kıyâmette, yapamayacağı hâlde, «haydi buna can ver» diye zorlanarak azâb edilir.” (Buhârî, Tâbîr, 45)
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Ebediyet Yolculuğu, Erkam Yayınları