“Yanında Adım Anıldığı Halde Bana Salâtü Selâm Getirmeyen Kimse” Hadisi
Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız? Hadisi şeriften çıkarmamız gereken dersler nelerdir?
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Yanında adım anıldığı halde bana salâtü selâm getirmeyen kimse perişan olsun.”
Tirmizî, Daavât 101
- Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız?
Konumuzun daha önce geçen hadislerinde açıklandığı üzere, Allah Teâlâ’nın ve meleklerin bile kendisine salâtü selâm getirdiği, hatta Cenâb-ı Hakk’ın “Ona siz de salât ü selâm getirin!” buyurduğu Peygamber aleyhisselâm’ın adını duyup da “Allahümme salli alâ Muhammed” veya “sallallahu aleyhi ve sellem” demeyen bir kimsenin durumunu anlamak zordur. Müslüman olduğunu söyleyen bir kimsenin, İslâm toplumlarında canlı bir şekilde yaşayan bu âdeti daha önce duymaması, bilmemesi mümkün değildir. Bildiği halde yapmaması ise anlaşılacak ve izah edilecek gibi değildir. Halbuki bir insan, yukarıda dörder kelimeden meydana geldiğini gördüğümüz salâtü selâm şekillerinden birini söylemekle en azından on sevap kazanacaktır. Allah Teâlâ dilerse, şüphesiz onun mükâfatını yüzlerce kat fazlasıyla da verir. Yanında Peygamber aleyhisselâm’ın adı anıldığı halde, böyle bir sevabı önemsemediği veya Peygamber’ine duyması gereken saygıyı duymadığı için ona salât ü selâm getirmeyen kimsenin mânevî sorumluluğu şüphesiz çok büyüktür. 1405 numaralı hadiste görüleceği üzere Resûl-i Ekrem Efendimiz böyle bir kimseyi “cimri” diye nitelemektedir.
Peygamber’ine salâtü selâm getirmeyen bir kimse de, yukarıdaki hadiste buyurulduğu üzere perişan olmayı, burnu yere sürtülmeyi, yani hem insanlar hem de Allah katında değersiz ve önemsiz biri olmayı
haketmiş demektir.
Bazı âlimler bu ifadeye bakarak, Peygamber aleyhisselâm’ın adı her anıldıkça ona salâtü selâm getirmenin farz olduğu sonucunu çıkarmışlar, bazıları da bir mecliste bir defa salâtü selâm getirmenin yeterli olacağını, yani insanı sorumluluktan kurtaracağını söylemişlerdir.
Bu hadîs-i şerîfin devamı şöyledir: “Ramazân-ı şerife girip de bu ay çıkmadan kendini Cenâb-ı Hakk’a bağışlatamayan kimse perişan olsun. Anne ve babası yaşlılık günlerini yanında geçirip de (onları hoşnut ederek) cennete giremeyen kimse perişan olsun” (Tirmizî, Daavât 101).
- Hadisi şeriften çıkarmamız gereken dersler nelerdir?
- Peygamber aleyhisselâm’ın adını duyan bir kimse ona salâtü selâm getirmelidir.
- Bazı âlimlere göre Peygamber Efendimiz’in adı her anıldıkça ona salâtü selâm getirmek farzdır.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları
YORUMLAR