Yaptıkça Huzur Veren Amel
Her mü’minin gönlü, ensâr gibi verdikçe huzur bulmalı, eksilecek diye endişelenmemelidir.
Bir gün Allâh Resûlü (s.a.v.) Benî Nadîr’den alınan ganimetleri muhâcirlere taksim etmiş, ensârdan da ihtiyâcı olan üç kişiden başkasına vermemişti. Daha sonra ensâra hitâp ederek:
“–Dilerseniz daha önce muhâcirlere verdikleriniz onlarda kalsın, siz de bu ganimetten pay alın. Dilerseniz verdiklerinizi geri talep edin, bu ganimetin tamamını onlara bırakın.” buyurdu.
Bunun üzerine ensâr büyük bir diğergâmlıkla, mü’min kardeşlerini kendilerine tercih ederek şu muhteşem cevâbı verdiler:
“–Yâ Resûlallâh! Muhâcir kardeşlerimize hem mallarımızdan ve evlerimizden hisse veririz, hem de ganimetin tamamını onlara bırakırız.”
Bunun üzerine, samîmî bir fedâkârlıkla yapılan infakların kulu kurtuluşa erdireceğini müjdeleyen şu âyet-i kerîme nâzil oldu:
“Muhâcirlerden önce (Medîne’yi) yurt edinen ve îmâna sarılan ensâr, kendilerine hicret edenleri severler. Onlara verilen şeylerden ötürü gönüllerinde bir sıkıntı ve rahatsızlık duymazlar. İhtiyaç içinde kıvransalar dahî, mü’min kardeşlerini kendi nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar gerçekten felâha erenlerdir.” (el-Haşr, 9) (Râzî, XXIX, 250; Kurtubî, XVIII, 25)
Yukarıdaki âyet-i kerîme muktezâsınca her mü’minin gönlü, ensâr gibi verdikçe huzur bulmalı, eksilecek diye endişelenmemelidir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
İNFAK NEDİR?
https://www.islamveihsan.com/infak-nedir.html
YORUMLAR