Yaralı Olanın Teyemmüm Alması ile İlgili Hadisler

HADİSLER

Yaralı bir kimse teyemmüm alabilir mi? Yaralı olanın teyemmüm alması ile ilgili hadisler…

Câbir radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Sefere çıkmıştık, bizden bir şahsa taş rastlayıp başından yaraladı, sonra ihtilam oldu. Yanındakilere benim teyemmüm etmeme ruhsat bulabilir misiniz? Diye sordu. Senin suyu kullanmaya gücün yeter, sana ruhsat bulamayız, dediler.

O şahıs yıkandı, yarası azarak öldü. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selleme geldiğimizde hadise haber verildi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “Onu öldürdüler, Allah da onları öldürsün, cahilliğin şifası sormaktır. Bilmiyorlarsa sormaları gerekmez mi idi? Ona teyemmüm edip sıkmak veya (Musa şüphe etti) yarası üzerine bir sargı bağlayıp üzerine meshi ve bedeninin diğer kısımlarını yıkaması yeterdi.” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Taharet, 127/336)

Hadisin Açıklaması

Iyy: Cahilliktir. Bu hadis-i şerif bilmediğini sormak gerektiğinde sormadan fetva vermenin çirkin bir davranış olduğuna delâlet eder. Yaralı kimse ister şehir içinde isterse sahrada olsun gusul icab ederse yarasını bağlar, diğer uzuvlarını yıkayıp yaraya bağlanan sargı üzerine mesheder. Eğer meshetmekte zarar verirse meshi de terk eder. Diğer uzuvlarını yıkar. Sağlam uzuvları yıkamak zarar verecekse teyemmüm eder. Bu hadis-i şerif cünüb olup, tamam uzvunu yıkayamayacak olanların teyemmüm etmesine, yaraya meshetmesine diğer azalarını yıkamasına delâlet eder. Hanefîlerce; eğer azaların çoğu yaralı ise teyemmümle yıkanmak bir arada cem edilmez. Şâfiîlerce; hem teyemmüm edilir, hem de yıkanır. Hanefîlerce eğer azasının çoğu veya yarısı yaralı ise teyemmüm eder. Azı yaralı ise sağlam uzuvları yıkar, yaralı kısımları mesheder. (Bezlül-Mechud, c. 3, s. 65, Maalim c. 1, s. 209)

Bir de hadis-i şerif sargılar üzerine mesh edilmesi lâzım geldiğine delâlet eder. Nasıl olsa sargı var diye meshi ihmal etmemelidir.

*

Abdullah bin Abbas radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Rasûlullah allallahu aleyhi ve sellem zamanında bir şahıs yaralandı. Sonra ihtilam oldu. Kendisine gusul etmesi için emir olundu da yıkanınca öldü. Hâdise Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e ulaşınca:

“Cahilliğin şifası sormak değil mi? Onu öldürdüler, Allah da onları öldürsün,” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Taharet, 127/337; İbn-i Mâce, Kitâb’ut-Tahâret, b. 93, N, 572, s. 189, c. 1)

Kaynak: İbrahim Koçaşlı, Sünen-i Ebî Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları