Yaratılanı Severiz
İslam sevgi dinidir. Bu yüzden iyi bir Müslüman yaratılanı yaratandan ötürü sever.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.” (İsrâ, 70)
ALEMLERE RAHMET OLARAK GELDİ
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdular:
“Ben lânetçi olarak değil, âlemlere rahmet olarak gönderildim” (Müslim, Birr, 87)
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- kendisine işkence eden insanlara bile beddua etmiyor, zamanla düşünceleri değişir veya nesillerinden sâlih insanlar gelir diye onlara hayır dualar ediyordu. Nitekim melekler, kendisine çok ağır işkence ve hakaretler eden Tâif halkını iki büyük dağ arasında ezmek istedilerinde Allah Resûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- buna râzı olmamış, onların neslinden tevhîd ehli insanların gelmesi için niyazda bulunmuştur. Tâif halkı, hicrî 9. seneye kadar inançsızlıkta şiddetle direnip müslümanlara pek çok zâyiât verdirmişti. Nihayet Müslümanlar:
“–Yâ Resûlallah! Sakîf Kabilesi’nin okları ve mızrakları bizi yaktı, perişan etti. Onlara beddua etseniz!” dediğinde:
“–Yâ Rabbî! Sakîf Kabilesi’ne hidâyet nasîb eyle! Onları bize gönder!” diye niyâz etti. Duası neticesinde bir müddet sonra Sakîf heyeti, Müslüman olmak üzere Medîne-i Münevvere’ye geldi. (İbn-i Hişâm, IV, 134; Tirmizî, Menâkıb, 73/3942)