Yarını Olmayan Gün
Yarını olmayan, mâsum çocukları bile ak saçlı ihtiyarlara çevirebilecek dehşette bir gün...
Kıyâmet günü; mâsum çocukları bile ak saçlı ihtiyarlara çevirebilecek dehşette bir gün. Zâlimlerin gözlerinin yuvalarından fırlayacağı, kalplerin ve gözlerin allak bullak olacağı bir gün. Emziren kadınların çocuklarını unutacağı, hâmile kadınların bebeklerini düşüreceği, insanların dehşetten âdeta sarhoş olacakları ve kaçacak bir yer arayacakları, çetin ve belâlı bir gün…
YARINI OLMAYAN GÜN
Üstelik o gün “يَوْمُ الْخُلوُدِ” yani bitmek bilmeyen, yarını olmayan ebedî bir gün!..
O gün, Allâh’ın rahmeti yetişmezse, can yakıcı azaplar var, insanın âdeta bel kemiğini kıracak musîbetler var!..
Dolayısıyla insan; gönlündeki korku ve endişeleri, asıl o güne tevcih etmelidir. Bu gelip geçici dünyada başına gelen fânî ezâ ve cefalardan çok, ebedî hayatını mahvedebilecek hâdiseler için gözyaşı dökmelidir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları