Yarıyıl Tatilinde Ödev Yok

Okullarda ilk yarıyıl sona erdi. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen yarıyıl tatiline girdi. Karnelerini alan öğrenciler, iki hafta sürecek tatilin ardından 6 Şubat'ta ders başı yapacak. Uzmanlar çocukların karne notlarına göre yargılanmaması, başka öğrencilerle kıyaslanmaması gerektiğini söylüyor.

Okulöncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde eğitim alan yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen 2016-2017 eğitim öğretim yılının birinci yarılını tamamladı. Bugün karne alan öğrenciler 23 Ocak-3 Şubat arasında tatil yapacak. Eğitim öğretim yılının ikinci dönemi ise 6 Şubat Pazartesi başlayacak.

BAKAN YILMAZ: TATİLDE ÖDEV YOK  

Birinci yarıyıl kapanış töreni Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın katılımıyla Ankara Fen Lisesi'nde gercekleştirildi. 12-A Sınıfı öğrencileri karnelerini Bakan Yılmaz’ın elinden aldı. Öğretmenlere ödev verilmemesi konusunda tekrar uyarıda bulunan Yılmaz, "Hem özel hem devlet okullarında öğrencilerimizin hiçbirisine ödev verilmeyecek. Onun yerine öğrencilerimiz sanatsal, kültürel ve sosyal yönde gelişimlerini sağlayacak aktivitelere yönlendirilebilir. Tatil dönüşü de derste üç dakika içinde yaptıklarını anlatabilsin, diyoruz" diye konuştu.

Uzmanlar da  çocukların karne notlarına göre yargılanmaması, başka öğrencilerle kıyaslanmaması gerektiğini vurguluyor. Dicle Üniversitesi (DÜ) Psikolojik ve Sosyal Danışmanlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Özlem Tolan, her çocuğun başarı durumunun aynı olmadığını anlatıyor. Tolan, ebeveynlerin aşağılamadan, azarlamadan ve onlara psikolojik şiddet uygulamadan, başarılı oldukları dersler için çocuklarını takdir etmeleri gerektiğini belirterek, ailelerin öğrencilerin başarısız oldukları dersler ve alanlar için de çözüm odaklı yaklaşmalarının önemini vurguluyor:

"ÇOCUĞUNUZU KIYASLAMAYIN"

"'Sen tembelsin, sen yapamıyorsun, sorumsuzsun' gibi sözler söylemesi çocuklarda öz güven kaybına ve travmalara yol açıyor. Öğrenme güçlükleri, dikkat eksikliği ya da yaşanılan ağır stresli bir olay karşısında verdiği duygusal tepkilerle çocuk başarısız olabilir. Zorlandığımız durumlarda lütfen bir uzman desteği alalım. Çocuğumuzu her haliyle kabul etmeli, bunu ona yansıtmalıyız. Anne babalar çocuklarını asla başka çocuklar ile kıyaslamasın. Bu, öz güven kaybına ve çocukların kendisini değersiz görmesine yol açar. Karnesinde zayıf olan çocuklar da tatili hak ediyor. Karne notu çocuğun o dönem işlenen derslerdeki başarısını gösteriyor. Bu genel durum olarak algılanmamalı."

Tolan, 15 günlük zaman diliminde ailelere çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmelerini de tavsiye etti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.